Bir yangın nöbetiydi aşk

Ahir zaman hıçkırığı

Sensizlik tanımsız bir cinnet

Cesedimin yerde sürüklenişi

Ne çok beklemişim oysa seni

Ne zemberekler kırmışım yüreğimde

Şimdi gidiyorsun vakitsiz bir elvedayla 

Dönüp ardına bakmadan

Gözlerimdeki yaşa aldırmadan

 

Oysa

Mağrur bir korkuydu varlığın

Yüreğimdeki isyandı seni bekleten

Her gece kendime kapanışlarımdı sevda

Bahar dallarıydın şiirlerimde

Yakamdaki prangalı tutunuştun hep

Yoksul bir tendi ruhum saraylarında

Kaç şafak söktü bilir misin yokluğunda!

 

Nicedir paslı bir demir var şuramda

Hangi ateş yakar biçare ruhumu

Gözlerindeki mayısta sevmiştim seni

Unutuluşun gülleriyle donattın çehremi

Gelip soyunsan da karanlığımda

Her gece çığlıklarla sarsan da beni

Hiçbir yorgan ısıtmaz üşüyen tenimi

 Unutulmuşum insansız caddelerde

Cehennemin cennetim olmaz

At helalliğinden de beni

 

Yıllardır kendi kulemde

Yüreğime buyruk yaşadım aşkı

Özgür kulaçlar attım sarı denizlerde

Her kelime küle dönüştü kalemimde

Başka bir dünyaydı sana sevdam

Ellerimle söndürdüm bütün ateşleri

Sev dedin sevdim

Gel dedin geldim

Özlemin pınarlarından sevdayı içtim

 

Şimdi gidiyorsun

Umarsız bakışlarında hüzzam ayaz

Gözlerinde aşina bir vazgeçmişlik 

Anladım ki;

Yorgun bir gün artığıymış aşk

Gidişinin ardından mevsimler hicaz

Bütün ayrılıkları ateşe verdim

Yırtıp denizlere attığım mektuptur artık

Yüreğinde yolculuğa çıkmak

 
Selahattin Yetgin
( Yoksul Bir Tendi Ruhum Saraylarında başlıklı yazı S. Yetgin tarafından 6.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.