Ha İlk Ha Son Kadehtesin
masanda beyaz peynir
yarenliği düşünürken
kara kara
saat nerdeyse yirmi bir
meğerse gözlerin alınmış
maziye gitmiştin bir ara
kağıt parçasında şiir
yanağına bırakmış
kendisini aheste aheste
üstü örtülü dudağına dair
iyi mi tutamayıp
bir de sarılsın
daha ilk kadehte
yoksa üzülüp
acındığına mı yansın
kim mi söyledi
o da bana kalsın
yirmibir onüçte rüzgarı
ne bileyim neden aramış
belki süpürsün diye anıları
hem nasıl da utanmış
masanda mum alevi
karanlığı bölüşürken
ısıra ısıra
saat nerdeyse yirmi iki
meğerse sözlerin darılmış
aşkını kucaklayan duvara
ağıt sırçasıyla çerçeveli
resmine bırakmış
kendisini beste beste
gizlisi saklısı ortaya serili
iyi mi tutamayıp
bir de ağlasın
daha ilk kadehte
yoksa dürülüp
çalındığına mı yansın
kim mi söyledi
o da bana kalsın
yirmiüç onbirde bulutları
ne bileyim neden çağırmış
belki götürsün diye hatıraları
hem nasıl da uzanmış
masanda son kadehine
ayrılığa ötüşürken
vura vura
saat nerdeyse onikisinde
meğerse bir kumru çırpınırmış
zincirlenmiş ayaklara
sus desen olur mu şimdi
orada telaşlanıp
bir de inatlaşsın
dahası akreple yelkovanla
yoksa görünüp
uçamadığına mı yansın
kim mi söyledi
onu da kuşlar anlatsın
dr.süreyya burak önder
(
Ha İlk Ha Son Kadehtesin başlıklı yazı
burak1907 tarafından
3.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.