Sessiz sedasız gittin
Bir şey söylemedin giderken
Her aşkın sonu ayrılık
Aşk vedaları sever

Ayrılığın şanındandır veda senfonileri…

Biliyordum yine de sustum
Ağır geliyordu canıma ayrılık
Söylenecek söz yoktu gidişine
Gidiyordun işte
Dilimi yüreğimi kilitleyip gidiyordun
Kelimeler dizildi boğazıma
Dilimin ucunda kaldı sözcükler
Veda senfonisi besteleyemedim sana

Bilirsin ben biraz romantiğimdir
Biraz da melankolik
İçimde kaldı yakışmadı
Bize böylesi ayrılık

Kırk tilki var beynimde dolanan
Ayrılığa yakışanı bulmaya çalışan kırk tilki
Yapamamıştım şimdi zamanı
Ayrılığa yakışan bir şeyler yapacağım
O zaman susmuştum
Yine konuşmayacağım elbette

Saçlarımı kestim çok sevdiğin,
Belimde başak sarısı saçlarımı
İçin yanacak önce
Kısacık kestim hem de
Apaçık parladı hüznüm yüzümde.
İpek bir mendil aldım
Kapalı Çarşı’dan
Adını işleyeceğim ona...

Bam teline dokunsun diye,
Sana yazdığım şiirlerden
En güzelini seçeceğim sonra
Ördüğüm saçlarımla çerçeveleyeceğim şiiri
Adın yazılı ipek mendile saracağım sonra
Çiçekçi çocuğa vereceğim
Kuruttuğum kır çiçeklerini ve hediye paketini
O getirecek sana

Kurumuş çiçekler sana ayrılığı
Örgü saçlarım kavuşmanın imkânsızlığını anlatacak.
Sonra sol yanında bir acı
İçin için sızlayacak
Aramak isteyecek ama arayamayacaksın
İşte o zaman ayrılacağız

Senin için yapmayacağım bütün bunları elbette
Sana değse de hoş, değmese de
Ayrılığın şanına değdi mi sen onu söyle...

Derya Günel / Hüznümden Esintiler

( Bir Veda Senfonisi başlıklı yazı derya günel tarafından 3.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.