Gittin ardına bakmadan, dünyamı karartarak
Parçalandı, sol yanıma sevgi taşıyan
damar...
Öfke dolu gözlerinden, kızgın
lavlar saçarak
Kırdın gönül tellerimi, onmaz yara açarak
Ecel oldun düşlerime, umudumu biçerek
Dünya denen şu koca han, bana sanki bir mezar...
O sımsıcak yürek sensiz; keder derip donuyor
Apaydınlık şu gönlümde, son ışık da sönüyor
Bir sevdayı hebâ etmen; bu bana dokunuyor
Daha goncayken güllerim, dallarıma
yağdı kar...
Şimdi çile kazanında, hergün kâhır pişiyor
Yağmur yüklü gözlerimden nice
seller taşıyor
Sanma hâlâ ayaklarım sana doğru koşuyor
Çalmam bir daha kapını, ölsem de garip, nâçar...
Aşka mekân şu kalbimde, fırtınalar esiyor
Teselliyi çok denedim; gönül kırgın...küsüyor
Her tuttuğum dal kırıldı, umudum buz kesiyor
Sen gülerken Ey Vefasız! Bana kalan âh-u zâr...
Mecit AKTÜRK