-şu durup bize bakan
tanıdık geldi biraz
kır saçlı ağır aksayan
nasıl oynuyordu yalnızı
önce sabırla dinlemişti
uğramışken yalancı yaz
az çok serçeler izlemişti
mumu sönmüştü akşam ayazı



-bir ara çağırıyordu eskileri 
hafifçe  şair vaazı
habersiz zannederken bizleri
elimizi kolumuzu bağlayan
dizlerinde yine  bir sızı
oturmuştu sessiz sedasız
kim kalmamıştı ki ağlayan
nasıl bu aşk böyle vefasız
bir de o kadar dağlayan
maziden  geçiyordu acımasız 



-sanırım bahsettiğin bayanın
elleri pamuk  parçasıydı
dudağı varsa yoksa kiraz 
üstünde küçük ben olan 
yanağı sayfa beyazıydı
saçlarına ithaf bir nisan
süzülmesi gonca nazıydı
nasıl sen hatırlamışsan
ismi de bende kazılıydı



-daha neler dedirtmişti
dokunmuştu bir şiir gözlerine
ikindiye karşı işlenmişti
haylaz rüzgara rağmen 
hüzün çökmüştü birden hepimize 
aslında kaptırmazdın sen
kendini hiç bir mevsime
belki dallarınla eğilmen
güneşi kızdırdı tepemizde



-hani bulut arkasına almasaydı 
azıcık gözyaşı dökmeseydi
biliyorsun beni  kıpırdatmak zor
hatıralar adamı yormasaydı
ne güzel dizeler yetmemişti
yüreğinden başlayıp sökmeseydi
usulca mehtaptan bir kor
keşkelere izmarit yolmasaydı
sonbahara mola daha bitmemişti


dr.süreyya burak önder










( Ağaçların Gözüyle başlıklı yazı burak1907 tarafından 1.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.