Hayatın coğrafyasında
Firavun bakar gözlerin
Sürmeleri yeşil alev
Ta bağrımı deler geçer
Renkleri beyaz gölgelerin
Hep Züleyha ol istedim
Mum olup eri diye ruhumda
Mesela ışığım ol karanlıkta
Güneş yakarken tenimi, şemsiyem
Suyum ol, tutuşmuş vahada…
Hangi sözüne el sallasam
Kıyıya vurur sözcüklerim
Kendimden bile firariyim o vakitlerde
Ve gözlerinden
Derme çatma yakarışlar sezinlerim.
//Bilmez misin yüreği yufkadır hüzünlerimin
Bu yüzden kırdığında ağlamaya meyilli…//
Bir bilsen
Yüzün yüzüme düştüğünde
Parmakları titrer sözcüklerin
Kalbim pare pare düşer yoluna
Sanki yaramaz çocuk
Açlığına ağlar
Söylesene sevgilim
Kimsenin bilmediği karanlık var mı?
Yâda kimsenin üzerine doğmadığı güneş
Var mı yepyeni bir dünya
Gidebileceğin
Bari
Yüreğime attığın imzayı hatırla
Hep sevgiyle yak mumlarını
Ört üzerini bütün acıların
Kapat kapılarını geçmişe
Yeniden
Ve yeniden
Aşkı hatırla…
Âdem Efiloğlu