Sensizlikle yağmalanırdı sığınaklarım
Düştüğüm yerde gözlerin yutardı beni
Korkardım
Keskin kirpiklerinde parçalanmaktan
Gördüğüm tüm gölgeler
Vampir gibi kuşatırdı etrafımı
Bir sarmaşık gibi sarardı benliğin benliğimi
Haykırışım nafile
Ben olmuştum çoktan sen
Hangi köşe gizlerdi izimi
Benden önce gölgen düşerdi
Gideceğim yerlere
Gezdiğimiz tüm yerler
Gezinirdi üstümde
Ezilirdi kemiklerim
Sürünürdüm .
Süzülürdüm yanağının üstünde
Islatırdım dudaklarını
Ürperirdin titrerdin
Tutardım yüreğini
Tutmazdın ellerimi
Gözlerine düştüğümde
Kalkamazdım yerimden
Yorulurdum
Seninle boğuşmaktan.
Pes ederdim …
Sonbahar mazeretiyle düşmüştün yüreğimden
Sarı sarı yapraklara sarmıştın hasretleri
Çekmiştin ciğerine
Dökmüştün gözlerimi gözlerinin izinden
Ayırmıştın beni can denilen nefesten
Gitmiştin
Tırtılın kozasından çıkması gibi
Tanımıyordum seni
Ben artık sen olmuştum
Sen artık sen değildin
Seni ne çok sevmişim
Belki o yüzden ömrüm asılı kaldı
Sonbahar kahvesinde…