Çul Olsa Ne Ki...
 
"İmtihan yeridir" dedik bu hana
Gözümden damlayan sel olsa ne ki...
Yeter ki Yaradan yâr olsun bana
"Dostunum" diyenler el olsa ne ki...

Nefsim palazlandı; kestim aşını
Ölümü gösterdim, eğdi başını
Selam verdiklerim çatsa kaşını
Ağzından dökülen kal olsa ne ki...

İçi boş kelamın süsüne kanıp
Tattığım zehirdi, bal diye banıp
Şimdi zor günümde sağlamdır sanıp
Tuttuğum bir çürük dal olsa ne ki...

Matlûbu mağfiret olanlar Bir'den
Kalbini pâk eyler kin denen kirden
Aklı nefse esir gafil, zâhirden
Hakk yola baş koymuş kul olsa ne ki...

 Ukbâya serili gönül hasırım 
Hatamı affetmez tövbe satırım
Namerdin nezdinde varsa hatırım,
Ezilen, çiğnenen yol olsa ne ki... 

Akleden kâr ummaz mey ile meşkten
Ölse de vazgeçmez uhrevî köşkten
Süflî emellerden, dünyevî aşktan
Geriye kalanlar kül olsa ne ki...

Durgun derya gibi, hoş gönül kabım
Toplayıp çıkardım; bitti hesabım
Ruhumu süsleyen edep esbabım
Ten üste giydiğim çul olsa ne ki...
Üstüme giydiğim çul olsa ne ki...

 
Mecit AKTÜRK

( Çul Olsa Ne Ki... başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 26.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.