ey sevgili bana küçük küçücük sevinçler ver
sarı çapaklı uyanışlardan
 kara sabahların şebinde sorar
yıldızlardan kaderimi sararım sana

ıssız sessiz karanlık gönlümde sevdamı arar
gecelerden rüyalar kurarım sana
sevda ile kanarken çıplak ayaklarım
varamadan  günler içinde yorulurum sana
gene de sevda dandır dertleri tesellisiyle
emanet olan kalbime bir ömür biçer
bedenimden bir servet bilirim sana

kırk yıl geçse de sevda yolu pek uzunmuş
sevda kanamalarına aldırış etmeden
her yürüyüşde bastığım topraklardan
çiçeklerin assolisti güller açarım sana


 ey sevgili  saçlarımdan alevler çıkar
beklenen vuslat gülü  gülücükleri mi
ruhumdan gönderirim sana
nereye giderse gitsin göz gönül
öz öz söz söz köz köz sus pus olur sana


sevda içimde erimeyen bir kurşun misali
kanadından kanatılmış kanayan
 kanat olarak kanayacak sana

aktığı acıttığı içinde değil sevgili
 susmak eski bir genlek miş  kader der susarım sana

 
hani ... gül bülbülüne kanın son damlasın akıtır ya işte o !
gönül gerçeği gördüğünde ateşlerde yanar ya ya işte o !
beni bu yolda ayakta azimli tutan vardır ya işte O
yar yolunda yar/ablaşmak vardır ya işte O
acıyı acıyla pişirmek vardır ya işte O
aşk yolunda sabır vardır ya işte o
ölmek değil ki korkusu
ölümden olsun korkusu
sensiz miras sız ölmek vardır ya
işte o !
Gülay GÖKTÜRK
( Kader Der Susarım Sana başlıklı yazı GöktürkGülay tarafından 20.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.