DELİNİN DİLİ

Sakın bana 
Şiir mi, şair mi demeyin 
Birini 
Diğerinin yerine koyamam 
Şairi dinlemeye 
Şiiri okumaya doyamam. 
Şiir, Tokat Kalesi’nde 
Çektiğim ahtır 
Karanlık gecenin 
Sonundaki sabahtır. 
Şiir, yedi renkli bir resim 
Birbirinden güzel 
Dört mevsimdir. 
Güzümdür, kışımdır 
Baharımdır, yazımdır 
Şair, 
Varna’da vapura dokununca 
Elleri yanan Nazım’dır. 
Şiir, ozanın bağlaması 
Şairin ağlamasıdır 
Sözcükler damla 
Cümleler seldir 
Şiir Karacaoğlan 
Şiir Veysel’dir. 
Şairin bir eli kazma 
Bir eli kürektir 
Şaire şiir yazdıran 
Bir Hilâl uğruna batan 
Güneşteki yürektir. 
Şiir, Urfa’da şanlı 
Maraş’ta kahraman 
Antep’te gazidir. 
Şair, 
Çanakkale’dir, Çaldıran’dır 
Hu deyince Sakarya’yı 
Ayağa kaldırandır. 
Duvarı yıkan nem 
İnsanı yıkan gamdır 
Uğruna şiir yazılmayan 
Sevdanın meyvesi hamdır. 
Şair, 
Ateşten gömleği giyendir. 
“Yokluğun 
Cehennemin öbür adıdır, 
Üşüyorum
Kapama gözlerini.” diyendir. 
Şiir ateş, şair pervanedir 
Döner durur 
Gündüz divane, gece delidir 
Şiir, 
İşte o delinin dilidir.

Osman NALBANT

( Delinin Dili başlıklı yazı Kara OSMAN tarafından 17.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.