Kaç zamandır kapında biçare duruyorum
Elimde kalem kâğıt beklerim gelmez misin?
Havada esen yelden yollardan soruyorum
Gel bu garibi dağıt beklerim gelmez misin?
Ateş benim şu içim gelsen de suyum olsan
Atılsam karanlığa derinde kuyum olsan
İçimde parıldayan parlayan ay'ım olsan
Yakıyorum bin ağıt beklerim gelmez misin?
Kime sorsam bilmiyor hangi yan hangi yönde
Şahlanan şiirlerim hepsi de kaldı dünde
Yine gelsen dilime okusam aynı tonda
Sanma yüreğim bir et beklerim gelmez misin?
Mezar taşımda bile gariban yazılacak
Hiç kimse olmayınca bana kim üzülecek
Biraz bekle Azrail toprağım kazılacak
Adın tarihe namzet beklerim gelmez misin?
Şimdi yine hicrana daldığımız vakit bu
Şahittir senin ile ettiğimiz akit bu
Âdemi sitem eder bulunmayan yakut bu
Gel savaşları sulh et beklerim gelmez misin?
Âdem Efiloğlu