Birisini sevemediğiniz için kendinizden nefret ettiğiniz oldu mu hiç ?
Benim oldu.
Tam da bir kaç saat önce oldu.
Beni benden değil de başkalarından duyduklarıyla yargılayan bir adam vardı bir zamanlar.
Bana söylediği kelimeler yüzünden saniyesinde kalbimin sızladığını hissettiğim.
Paylaşmak istiyorum sizinle.

2009 senesinde başlayan sürekli ayrılıp barışmakla geçen saçma sapan bir ilişkiydi bu.
Hatta aramızda yüzük bile takmıştık. Çocukluk işte. Aptallık.
Ki o yüzük hala durur bende.
Sevdiğimden ya da önemsediğimden değil sadece her ne olursa olsun anılara saygımdandır bu.
Tamamen bittikten sonra yıllar geçti üzerinden büyüdük olgunlaştık ve normal arkadaş gibi başladık görüşmeye.
Bugün de buluşalım dedik ve arkadaşım Selin ben ve o buluştuk.
Onun bir arkadaşının yanına gittik az laflayalım diye.
Çocuk sürekli bizi barıştırmakla ilgili imalı sözlerde bulunmaya başladı. Kalk gidiyoruz dedim. İstemiyorum dedim.
Bir kaç saat daha gezerek geçti öyle.
Gece yarısına doğru Selin’i bıraktık eve araba da bana ithafen müzikler çalıyor.
Durdurdu arabayı başladı konuşmaya.
bir şans daha be Aynur. Çok şey istemiyorum ki ben. Biliyorum sevmiyorum diyeceksin ama denemeden anlayamazsın ki. 
Ben yıllardır alamadım bak kimseyi hayatıma. Olmadı kimse sen gibi. Sen beni gerçekten sevdin değer verdin. Başkaları 
sadece sevdi. Ama sen değer verdin bana. Sen başkaydın. Affet artık beni. Bitsin bu. Ne dersin ?
 “
Boğazıma takılı kaldı söylemem gereken kelimeler. Yutkundum ve başladım tüm takılı olan kelimelerimi söylemeye çalışmaya.
ben.. Ben istemiyorum. Ben bilmiyorum A….. Şuan böyle birşey istemiyorum." dedim.
"Beni süründürüyorsun sen" dedi. Başladı ağlamaya.
Ne yağacağımı bilemedim. Ne diyeceğimi.
"sana sarılabilir miyim lütfen." dedi. "Peki" demekten başka çarem yoktu.
Sımsıkı sarıldı bana ve başladı gözlerinden dökülen yaşlarla konuşmaya.
ben seninle ileriye dönük düşünüyorum Aynur. Ve ben seni hep beklicem. Hayaller kuruyorum biliyor musun. Çocuklarımızın,
isimlerinin, sana benzeyişlerinden.. Geçen buluştuğumuzda fotoğraf çekinmiştik hatırladın mı? Telefonu sattı abim habersiz
ve fotoğraflar gitmiş. Sırf bunun için evi birbirine kattım. Sattığı telefoncuya gittim telefonu sattığı kişiye bile ulaştım ama
fotoğrafları bulamadım. Kızarsın diye senden de isteyemedim. Hatta sildiğini düşündüm. Beni anlaman için daha ne yapabilirim ha
?”
dedi. Baktı bana. 
Ya ben boğuluyorum artık. Senin bize yaptıkların bizi çoktan bitirdi ve geri dönüşü yok" dedim.
Bu sefer hıçkırıklarını duydum. Gözyaşını hissettim omuzumda.Çaresizdi. Gördüm. 
Elimi tuttu ve ” Atsan atılmıyor, satsan satılmıyor ne yapayım ha bak şuradasın işte kalbimin üstünde" dedi vurdu elimi göğsüne..
"Ağlama… lütfen" dedim.
Her gün çağır beni sen, her gün ağlayayım omuzunda. Yeterki çağır gelirim Aynur. Beni iyi gününde değil kötü gününde ara." dedi.
Devam etti ağlamaya. Kalakaldım ne yapacağımı bilemeden.
Bomboştum. O yanımda bana sarılmış ağlıyordu ve ben hiçbirşey hissetmiyordum. Kalbim taş kesmişti sanki gelmiyordu elimden de kalbimden de birşey..
Nefret ettim kendimden. Onu sevemediğim için.
Nefret ettim ondan bizi bu hale getirdiği için.
Nefret ettim evrenden bizi tanıştırdığı için.
Ben başkasını seviyordum, başkasına ağlıyordum.
O beni seviyordu, bana ağlıyordu.
İnanın bir erkeğin size sarılıp ağlaması, barışalım n’olur diye yalvarması çok acı.
O bana sarıldıkça hıçkırıkları çoğaldıkça kendimi oraya ait hissetmiyordum. 
Sadece o daha fazla üzülmesin diye sesimi bile çıkaramadım.
Sustum. 
Hıçkırıklarını dinledim.
"Allah’ım beni sevmekten vazgeçsin. Yalvarıyorum sana" diye dua ettim.
Sonra.
"Gidelim artık geç oldu yeter." dedim. "Gitme be biraz daha kal" demesine rağmen hadi gidiyoruz dedim.
Sildi gözyaşlarını çalıştırdı kontağı. 
Sürebildiği kadar yavaş sürdü arabayı ben gitmeyim diye. Yollara küfrede küfrede.
Ama herşeyin gibi yolunda sonuna geldi. Hoş çakal dedim indim arabadan arkama dahi bakmadan.
Nefret ettim kendimden.
Kalbimden…

- Aynur KAPTI
05.09.2014  - 02:15

( Sevememek başlıklı yazı silentscream tarafından 1.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.