Seni bana vermezler diyorum Sevgilim
Seni benim rüzgâr gibi esişime vermezler
Bismillah doğduğuma Bismillah yaşadığıma
Ama seni bana vermezler Sevgilim
Aydınlığından yonttuğum şiirlerin
Böyle hırçın böyle siyah duruşuna aldanma
Şarkısı söylenmeyen Semerkand maviliğinde
Bir savaş ritmiyle yüzün yüzüme değer
Seni bana vermezler
Beni de harbin şairi yaparlar Sevgilim
Kılıç keskinliğinde kelimelerle
Dağdaki ceylanların şehre inmesi gibi sevdim seni
Dudaklarımda soluğunun izleri hiç soğumadı
Çölde rüzgârların ve şarkıların bembeyaz gölgesinde
Mukaddes yalnızlıklara karıştı çığlıklarımız
Yeşil evlere güzel evlere geniş evlere sığamadık
Dağlardan ceylanlar inip oturdu evimize
Biz soluğumuzu alıp birbirimizin dudağından
Dağlara hep dağlara sığındık
Yıldızlardan kırpılma aynaların sağanağı
Ve güvercin gözleri seccade üzerinde
Bir anne örümceğin ördüğü ışık ağı
Hep ellerinin izleri şehirlerin üstünde bulutların üstünde
Seninle uysallaştırırlar çölde her karanlığı
Ama yine de seni bana vermezler Sevgilim
Beni ellerinin değdiği hiçbir şehre almazlar
Zamandır bahanesi mermerin üzerinde kan
Bir cam kesiği büyür avucumun ortasında
Duvağı açılmamış duası edilmemiş
Ne kadar söz varsa vaktinde dile getirilmemiş
Ne varsa biriktirdiğin gözlerinin kıyısında
Bismillah Bismillah Bismillah
Ne diyeceğimi bilseydim mutlaka söylerdim
Seni sırf bu yüzden bana vermezler Sevgilim