İstanbul gibi dolambaçlı ve tepeliydi gözleri
Yağ kandilleri yanardı ıslak duvarlarında.
Dik açıdan patlatırdı sakızını
ağzının çok kenarlı köşesinde
Kendinden emin çevirirdi boynunu
inatla gelebilecek bir düşeşe karşı...
Bir insanı ikiye bölemezdi.
dolaşırdı varoşların kömür kokan sokaklarında....



Şarampole yuvarlanmadan köşeyi dönerdi
Sıfat tamlaması sözleri ...
Genzinde depremler sallanırken
paylaşırdı çatlak elleriyle kim bilir kaç soğuğu.
Rötarlı bir vapur seferi
bazen de metro geçerdi içinden,durakları değişken...
Açar kollarını bir meridyen boyu
yoksulluğuna yol olurdu bir balina soluğu.



Kim ne der diye düşünmeden 
Soluk köhne bir okul dokunurdu hülyalı çöllerine.
siyah bir tahta önünde işemek isterdi altına...
Acı olan bir süre sonra, acımasa da yüreğinde...
Yetim silgi kokusunu alırdı demet demet çiçeklerden
taç yaprakları ve polenleri kadar arsız
yaprakların tutunduğu dallar kadar kırgındı yaşama...



Gündüze niyet geceye kısmet fal tutardı bakladan
çalkalanan parçalar dağılırdı boşlukta
Bir daha kim dönerdi ki ;
Bakar gibi yaptığı omuzundan geri...
Uçsuz bucaksız bir havai fişeğin renkleriydi 
rengarenk parladı ve geçti.
Eksi bir fahrenheit kadardı
değer kattığı uzaklar şimdi.
Devirip gitmişti bir sepet dolusu çiçeğini...



Cümle içinde kullanmaya kıyamazdı oysa sevdiğini.
Mahallenin kedisi köpeği herkes bilirdi
bir kafiye için iptal ederdi tüm seferlerini...



Ters istikamete bekleyen yolcu olsa da limanda
Öyle gururluydu ki;
Dönüp hesabını sormazdı 
kısa yoldan yapılan ucuz teşbihlerin...



Hayali bir kahveye anlam yüklemekti mutluluk
kuşkuyla zedelenmişti bir kez aklın karanlığı
Aralanan mecazın karşılığı kör de olsa
nefesi kulağındaydı hala...
Ruhu ihanete emanet olmasa da...



Bir rüzgar ki;Yanıkların izinde hatırlandı
sonra dağılıp kayboldu...
Dumana aç bir yaşamın kırık hikayesinde
alevlerin dna testi açıklandı.
Yalın ayak kaldı sevda.
Akşam trenleri dönerken evlerine
siren çığlıkları kulakları tırmaladı.
Davetkar rayların uzayıp giden boşluğunda...


Ferda Özsoy


Şiirime ses olan Sayın Mutlugil Hocama çok teşekkür ediyorum.Nefesinize yorumunuza sağlık efendim.Var olasınız..
( Ruhum Çingene başlıklı yazı ferda'ca tarafından 25.01.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.