Kıpır kıpır bir düşün rahlesine koydum yüreğimi, 

tutuştu ıslak gönlüm

Bir düşün kristaline uzattım ellerimi, 

aşkla donandı şu ömrüm

Bir avuç mutluluk tabakasıyla ovdum sevilerimi, 

ruhumu sana döndüm

Onulmaz bekleyişlerin topraklarında ben, 

yokluğuna gömüldüm.




Çömeldim bir çoban ateşinin kıyısında,

yıllardır aşka demlendim

Sevdanın kepeneğinde terden büzüştüm, 

dağ yellerine ismini seslendim

Bir yıldız göz kırptı özlemine her gece, 

gece kuşlarıyla dertleştim

Bitimsiz bir dansa kalkmaktı seni sevmek, 

yokluğunla helalleştim.




Yangın, kelimelerin aleviyle büyüyen renkli bir atlas, 

hiçbir makasa biçtirmez kendini

Bir mana ararız gökten düşen cümlelere, 

Hüzünlerle temizleriz karmaşık rengini

İçsel ağrılar geçer içimizin raylarından, 

ömürler sürerek yudumlarız ahengini.

Sıkılır avuçlarımız arsız gecelerde yar, 

iki kişilik düşlerle süsleriz menzilini.




Bir kayboluş ninnisi doldursun kulaklarımı, 

çekilsin dağlarımızdan artık hicranlı bulutlar

Yasak düşlerin tepelerinden sert eser rüzgâr, 

yüreğimizi teğet geçerek gönlümüzde konaklar

Yırt fısıltılarla dönen gecenin atardamarını, 

gökler yere emretsin, gözlerimizden aktıkça yaşlar

Bir muamma ruletini çevirsin ellerimiz, 

kazananların kaybettiği bu devranda 

aşk hep yapayalnızlığına ağlar.




Selahattin Yetgin

( Aşk Hep Yapayalnızlığına Ağlar başlıklı yazı S. Yetgin tarafından 20.12.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.