GÖNÜL MASALI 

Bu gün gözyaşlarımla, kızgın bir ateş söndü.
Yaşlarım su kabında, toplandığı bir gündü.


Zulmetin arkasından, bir yel esti seherden 
Ben bir selam gönderdim,herkese o şehirden 


Hep seni müjdeliyor,dağlarda esen boran
Tek seni soruyorlar, yok mu beni bir soran?



O güzele veba mı? Hüsranla yaşaması
Kaç adımla bitecek, zulmetin aşaması



Beyaz bir gece saklar, ocakta kara bahtım,
Umudum doğacaktı, yeni güne sabahtım.


Leyla çölleri, Şirin bağları çimlendirdi,
Mecnun dilleri, Ferhat dağları demlendirdi,


Kör kandiller altında, rastladım ben izine,
Kandilin dumanından, sürme çektim gözüne.


Yalıda yalnız kalan, baykuş süsleniyor du 
Bülbül Aşiyan olmuş, kime sesleniyor du 


Vuslatın şu serabı, çıldırmış niçin taşkın?

Nûrundan mı sevdanın, gözlerim neden şaşkın?


Ağyâr bir gündü düşen, takvimden yaprak yaprak,
Sağıma taş döşeyin, soluma kara toprak.


Nemlenince gözlerim, toprağın çeşmesidir.
Çorak çöllerin sanki, suyla birleşmesidir.


Ben kederde gamdayım, sen ne ağla ne dövün,
Senin için döktüğüm, bir damla yaşla övün.


Alevli ateş gibi, savurduğun bakışlar,
Gönlümde ki yangını, ihtişamın alkışlar.


İdamlık bu kalbimi, çok oldu ben asalı.
Haruni'nin yazdığı, bu bir gönül masalı.

HARUN YILDIRIM
( Gönül Masalı başlıklı yazı Harun Yıldırım tarafından 30.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.