Geçen seneki
gibi kar yağmazsa bu sene yandığımızın resmidir. Mesleğimiz ayakkabıcılık
olduğundan dolayı tabi ki böyle bir cümle kurdum. Kar suyu ve yağmur suyu
yemeyen bir ayakkabının bizim satışlarımıza hiç bir faydası yok haliyle. Bir de
şu var, kış yerinde ve zamanında yapmadığında kışlığını(Devamında gelen cümleyi
es geçiyorum zaten çoğunuz biliyorsunuz.) bahar ve yaz ayları da güzel geçmiyor
hem de meyve sebzenin kıtlığını çekiyoruz millet olarak. Ne pastırma yazıymış
bu da bitmek bilmiyor bir türlü, gerçi iş yerinde sobamızı, evlerimizde
kaloriferlerimizi yaktık yakmasına da yine de yakınıyoruz halimizden az yakıt
gittiği halde. Kış kapıda, kış geliyor kış, hazır olun hanımlar beyler. Ha
unutmadan ayva bolmuş bu sene, büyüklerimiz sert geçecek kış diyor...
Geçenlerde bu kış günü ev de bir sivrisinek, haliyle sinek sıklet, boş ver
aldırma, kafana takma Ahmet diyeceğim ama diyemiyorum işte. Gece bir kızın
odasında, bir benim odada. Gece yarısı lambayı yaksan bile onu bulmak o kadar
zor ki. Samanlığını içinde belki toplu iğneyi bulursun da onu bulamazsın o
derece yani. Yahu sivrisinek kardeşim geldik sonbahara, bak güzel güzel gidiver
de almayayım ayağımın altına, sen mevsimleri mi şaşırdın yoksa beş altı ay
sonra bekliyorduk seni. Beş altı ay sonrada gelsen yinede başımın üstünde yerin
var diye bir cümle kuramayacağım kusura bakma...
Artık kardan adam yapmak da zor, kardan adamların burnuna havuç, gözüne kömür
bulmakta zor. Doğalgaz çıkınca haliyle kömür ile çalışan kaloriferlerin hepsi
iptal oldu. Eeee! Sebze meyve de ateş pahası. Şimdi bebeler annesine gidip de
''Anne kardan adam yaptık burnuna havuç lazım bir tane havuç verir misin?''
deseler, annelerinden kıçlarına şaplağı yerler. ''Ulan kerata havuç kaç para bu
ev nasıl geçiniyor senin haberin var mı?'' diye de azar işitirler üstelik...
Bir de kahvehaneye ve birahaneye takılan vatandaşların hali içler acısı. Gelin
kardeşim siz en kısa yoldan bu içkiyi ve sigarayı bırakın, hem cebiniz bayram
etsin hem de sağlığınızı kazanın. Bu kış günü sigara içmek için kahve kapısının
ve birahane kapısının önlerinde tiril tiril titreme nöbetlerine girmeyin, hasta
da oldunuz mu on gün yatarsınız vallahi bu mevsimde, benden sizlere bir dost tavsiyesi...
Ah o sobanın üstünde kestane pişirmenin zevki, ne kadarda özlemişim hem
kestanenin tadını hem de sobanın sıcaklığını, ha bir de salep var tabi, yazın
pek içilmese de kışın bol bol hem ben içiyorum hem de çoluk çocuğa bolca
içiriyorum...
Memleketimiz gerçekten Allah'ın bize bahşettiği bir tabiat harikası yer.
Akdeniz taraflarına gidin bu mevsimlerde denize bile girersiniz. Oradan geçin
Bursa Uludağ'a bir iki gün arayla kayak yaparsınız. Böyle bir memleket kimlerde
var sorarım size? O zaman bu terör olayları da artık bitse iyi olur memleketin
nimetlerinden hepimiz eşit bir şekilde yararlanalım ve güzel güzel geçinelim.
Hepinize en derin sevgi ve saygılar yine...