“Turnalar kanından cana düştü Hüseyin”

Anka küllerinden yana düştü Hüseyin”

 

Bu kara bir deliğin rüzğarla sıvanması

Masumların tenine kırbacın dayanması

Bu velayet mülkünün direğini yıkmaktır

İnsanlık onurunu ayaklara çakmaktır

 

Üç aylar gönül tahtım kırılır direğimden

Gözlerim kerbelanın yollarına dikilir

Ekberin kollarına akarım yüreğimden

Oniki imam aşkına elim göğe çekilir

 

Fatmanın nuru yakar yolumdaki ışığı

Hasanın gözlerine kapılır kara bahtım

Aşure helalimdir bandırırım kaşığı

Zalimin zulmüne yıkılır gönül tahtım

 

Bu onurun altında sürüklendim hallarca

Kendimi soluksuz zamanlara bağladım

Haklıyı haksızlardan peyikledim yıllarca

Ebabil kanadında seyid olup çağladım

 

Hüseyinin gülleri kalbimizde kuruyor

Bebeler susuzluktan analara yapışmış

Yezidin uzantısı önümüzde duruyor

İhanet zincirinde hak almaya alışmış

 

Küfenin sokağında mersiyeler çalınır

Bu bir asrın önüne hak yolunu açmaktır

Güvercinler aklanır yamaçlarda salınır

Kerbelanın göğsüne gül yüzünü saçmaktır

( Kerbela başlıklı yazı prens tarafından 5.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.