SEMPOZYUM BİLDİRİSİ

HASAN BASRİ ÇANTAY’IN İDEALİST KİŞİLİĞİ-2-

Bu bilim, düşünce ve gönül insanının yazdıklarından, söylediklerinden hareketle, ülkemizin geleceğiyle ilgili ideal ve düşüncelerini şöyle sıralamak mümkündür.

 HASAN BASRİ ÇANTAY’IN İDEALLERİ:

1-Vatan sathında birlik ve beraberliğin sağlanması

2-İşgale uğrayan vatan topraklarının bir an önce kurtarılması.

3-Devletsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Türk milletinin, öncelikle yeni bir devletinin kurulması.

4-Kurulan yeni Türk devletiyle, milletimizin tekrar eski ihtişamlı günlerine geri dönmesinin sağlanması.

5-Türk milletinin tekrar tehlikelerle karşılaşmaması için gelecek nesillerin Kur’an ruhu ve Türklük şuuruyla yetiştirilmelerinin sağlanması.

6-Kur’an mesajlarının Türk milletinin bütün fertlerine ulaşabilmesi için onun anlayabileceği bir dille mealinin yazılması.

7-Atalarımızın sahip olduğu, Kızılelma, Cihan hâkimiyeti, İ’lay-i Kelimetullah ve Nizam-ı Âlem gibi tarihi Türk ideallerinin bütün Türk insanının, özellikle gençlerinin ortak ideali haline getirilmesinin sağlanması.

8-Türk gençliğinin milli, ahlaki ve Kur’an-i çizgide olmak kaydıyla tekrar Cihan hâkimiyetini sağlayabilecek özellik ve donanımlarda yetiştirilmelerinin sağlanması.

9-Allahın emir ve yasaklarına azami şekilde uyarak asıl hedef olan Allah rızasının kazanılmasıdır

Çantay, yazılarında halkımızı bu hedefler etrafında birleştirmeye, güçlenmeye, direnmeye çağırarak, kurtuluşun ancak birlikte mücadele etmekle kazanılabileceğini sık sık dile getirmiştir.  

Ayakta kalmanın ve ilerlemenin en büyük itici gücünün yüce ve büyük hedefler olduğunu sürekli telkin etmiştir.

Her türlü olumsuz şartlara rağmen tarihi başarılara imza atmış olan Çantay gibi idealist değerlerimizi çok iyi tanımak, tanıtmak, anmak, anlamak, değerlendirmek ve özellikle genç nesillerin sahip çıkmalarını sağlamak için gereken neyse yapmak mecburiyetinde olduğumuzu hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor.

 

ÇANTAY’IN ÇALIŞMALARINDAKİ KUR’AN REFARANSLARI:

Çantay Ali İmran süresi 139. Ayetinde belirtilenGevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanıyorsanız, üstün gelecek olan sizsiniz” mesajını kendine rehber edinmiş, yüce hedeflere ulaşmanın yolunun buradan geçtiğine iman etmiştir.

Yazdığı yazılarda ve yaptığı konuşmalarda, hedeflerin gerçekleşmesi için özellikle Müslüman halkın birlik ve beraberliğinin önemli olduğunu ısrarla vurgulamıştır.  

Birçok yazısında Kur’an-ı Kerimden çeşitli ayet meallerini referans olarak almıştır.

 13 Şubat 1919 tarihli SES” de bazı Ayet-i kerimelerin meallerini de vererek şöyle diyordu.

“Kur’an-ı azim mealen diyor ki;”

“Ey Müslümanlar, Kur’an’a sımsıkı sarılınız. Asla birbirinizden ayrılmayınız. Sonra memleketleriniz, saltanatlarınız elinizden gider, mahvolursunuz.”

Sonra şöyle devam ediyordu.

“İslam kalplerinin hep aynı hedef için toplu çarpması; küfür, sapkınlık ve bozgunculuk içinde çalkalanan ecnebi devletleri düşündürmektedir.”

Ayrıca peygamberimiz Hz. Muhammed’in ve ümmetinin mücadelelerinden de sık sık örnekler vererek, 2 Ocak 1919 tarihli SES’deki yazısında şöyle yazmıştır.

“Bu millet tek başına küfür ve kötülüklere meydan okuyan Hz. Muhammed’in 1400 küsur senelik mübarek ve sadık ümmeti, asırlarca Avrupa’ya hâkim olmuştur. Osman Gazi evladı elbette bir gün kurtulacak sizin hesabınızı görecektir.”

“Eğer yaşayacaksak elbirliğiyle yaşayalım, öleceksek de yine elbirliğiyle ölelim” diyerek Türk milletine yüce hedefler göstermiş, kurtuluşun ve başarının anahtarlarını anlatmıştır.

Çantay, tarihî Türk idealleri ve kültür kaynaklarından aldığı güçle, Milli mücadele boyunca, yazı ve söylemleriyle halkı uyarmak, birlik ve beraberliğini sağlamak yolunda büyük gayretler sarf etmiştir.

Bu inançla Türk milletinin kurtuluş mücadelesine eliyle, diliyle, gönlüyle, kalemiyle, velhasılıkelam her türlü maddi ve manevi araçla katkı sağlamaya çalışmıştır.

 

ÇANTAY’IN BELİRLENEN HEDEFLERE ULAŞMAK İÇİN BİRLİK VE BERABERLİĞE VERDİĞİ ÖNEM:

Hasan Basri Çantay, ev ev, köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir dolaşarak halkı birlik ve beraber olmaya ve direnmeye çağırır.

7 Kasım 1918 tarihli SES’deki yazısında bu konuda şöyle diyordu.

“Ne gariptir ki biz Müslümanlar birlik ve beraberliğin (ittifakın) değer ve önemini şu felâket zamanlarında bile hâlâ anlayamadık. Milletimizi yaşatan, ilerleten birinci neden birlik ve beraberliktir (ittifaktır). Birlik ve beraberlik bağlantıları kuvvetli cemiyetler, sonunda daima galip ve başarılı olmuşlardır.”

   “Bir avuç aşiret halinde meydana gelen Osmanlıları, ta Viyana’ya kadar götüren, Avrupa devletlerinden haraç aldıran, bu gün krallık ve imparatorluk şeklindeki büyük ülkeleri birer vali ile idare ettiren mukaddes güç, birlik, kardeşlik, adalet gibi üstün hedeflerdi.”

Bu yüce hedef ve inanışlarını halka yazı ve konuşmalarıyla Milli mücadele boyunca duyurmaya, yurdun her tarafına ulaştırmaya çalışmıştır. Bu azim, inanç ve gayretleri halkta akis bulmuş büyük yankılar uyandırmıştır.

Ulaşabildiği her yerde İslam’ın birlik ve beraberliğe verdiği önemi anlatmış, ulaşılması gereken hedefleri sözlü ya da yazılı olarak dile getirmiştir.

Vatan ve milletin kurtuluşunun Allah’ın ipine sımsıkı sarılmaktan ve her türlü kötü şarta rağmen, korkmadan milli mücadeleyi sürdürmekten geçtiğini ısrarla vurgulamıştır.

Bu konuda 3 Şubat 1919 tarihli “SES” deki yazısında şöyle diyordu.

“Birliği, yardımlaşmayı ve arkalamayı Kur’an-ı Kerimden almış olan Müslümanlar buna sımsıkı yapıştıkları zamanlarda büyük varlıklar, harikalar göstermişlerdir. Fakat bu bağlılığı gevşettikleri devirlerde perişan olmuşlardır” diyerek Türk halkını birlik ve beraberlik konusunda uyarmaya devam ettiğini görüyoruz.                                                                       

    DEVAM EDECEK

( Sempozyum Bildirisi Hasan Basri Çantay’ın İdealist Kişiliği-2- başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 4.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.