al götür beni sana bak elim havada...

tutsana kapsana alsana kalmasın askıda

umut sana hesap sana can sana  bende

kaç tane senim var saysana

 

al götür beni olduğun kente

buralar bana göre değil be papatyam

bir yabancıyım şehrin göbeğinde

kaybetmişim bir ayrılık üstü kendimi

anons ediyorum hoparlörde

beni bulanlar getirsin Allah rızasına

 

ıssız ve yaban biriyim şehrin ortasında

yaralıyım senden uzakta başı karalıyım

al götür beni buradan uzaklara

tek senin yaşadığın şehre

düşmeyeyim bir daha kahra

dalmayayım zehre

 

al götür beni sana masrafsızım inan

öyle yemem içmem çok fazla

tek severim hesapsızca

onun da faturası bana

 

kafam alışveriş merkezi kalabalığında

giren çıkanın haddi hesabı yok

kalbim bir mahalle bakkalı kesatlığında

arayanı soranı yok

 

al götür beni diyorum sana

duymuyor musun  sen beni

anlamıyor musun sen beni

ölsem buna sebep sen olacaksın billahi

gülsem buna vesile sen olacaksın vallahi

 

al ellerimi; ufacıktır, kalem tutmuştur, yumuşacıktır

hem incitmez ellerim ellerini, usulcacıktır

tutunur sadece sımsıkı bilmez asla bırakmayı...

istemez bir daha ellerinsiz kalmayı

 

al götür beni sana

bir yorgan gibi ömür boyu sar sana

bir urgan gibi beni bağla sana

al beni sana

al sana...

 

 

( Al Götür Beni Sana başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 2.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.