Kedi ya da köpek besleyen insanlar çevremizde
bir dolu, bizlerde iş yerimizin olduğu mahallede sokak kedilerini besliyoruz üç
dört arkadaş, can dostlar ile birlikte. Sokak kedilerinin içinde birçoğu evcil
olsa da evcil olmayan ve insana fazla yaklaşmayan haşarı ve yabaniler de var.
Olsun biz yine de hepsini seviyoruz, ayırım yapmıyoruz kedilerimiz arasında.
Gazete kâğıtlarını serdiğimiz zaman ara sokağa, üstüne de yemek artıklarını
dökünce bayram ediyor keratalar...
Kedilere nankör hayvanlardır derler, tabi ki bu insanların bir yakıştırması
onlara, derinliğine araştırsanız mutlaka kedi sevmeyen bir adamın ağzından
çıkmıştır bu cümle. Peygamberimiz Hazreti Muhammed s.a.v'de kedileri çok
severmiş. Düşünün bir kere Hazreti Muhammed'in sevdiği bir varlık pis ya da
nankör olabilir mi? Kedilere bu yakıştırmayı yapan insanlar ellerini
vicdanlarına koyup önce bir kendilerine baksınlar bakalım...
'Efendim beni, Hz. Aişe'ye (r.anha) bir miktar yemekle gönderdi. Geldiğimde
Hz.Aişe'yi namaz kılıyor buldum. Bana, elimdekini koymamı işaret etti. (Ben de
bıraktım). Ancak bir kedi gelerek üzerinden yedi. Hz. Aişe (r.anha), namazından
çıkınca, kedinin yediği yerden (bir miktar) yemeği yedi. Sonra da şu açıklamayı
yaptı: - 'Rasûlullah (s.a.v.): Kedi necis değildir, o sizi çokça dolaşan
birisidir' demişti. Ben ayrıca Rasûlullah'ın (s.a.v.) kedinin artığıyla abdest
aldığını gördüm.' [Ebu Davud - 38]
Yine başka bir hadisi şerifte, Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: 'Bir kadın,
eve hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek
vermemiş, yeryüzünün haşeratından yemeye de salmamıştı.' [Buhari, Sahih,
Bed'ü'l-Halk 17, Şirb 9, Enbiya 50; Müslim, Sahih, Birr 151]
Kedinin ihtiyacı olan yegâne şey sevmek, sevilmek, bir de karnının doyması,
onun size vereceği ise büyük bir iç huzuru ve dinginliktir. Gençlik
zamanlarımızda Boncuk isimli bir erkek tekir kedimiz vardı. Daha çok küçükken
amcakızı yolda bulmuş, bizlerde besledik büyüttük aile apartmanımızda, on dört
sene ailemizden biriydi. Çok zeki bir hayvandı ve hiç nankörlüğünü görmedik.
Beni hiç ısırmadı. Evin kapısı kilitli olmadığı zaman kapının koluna zıplar
kapıyı açardı. Bazen misafirler gelirdi evimize, onların içinden kızdıran
olursa durup dururken, onları hafifçe tırmalardı, ama bunu nankörlük olarak
almayın hangi hayvana eziyet etseniz, kızdırırsanız o da tepki gösterecektir
size. Geçen senelerde iş yerinde bir Çakır kızımız vardı onu da trafik terörüne
kurban verdik.
Halt etmiş insanlar kedilere nankör derken. Şu yeryüzünde insandan başka nankör
varlık yoktur. Bu sebep ile bu yakıştırmayı onlara reva gören bütün insanlar
adına kedilerden özür diliyorum. Ne olur ayağınıza dolanan bir kediye sakın
tekme vurmayın, azıcık başını okşayın dünyalar hem onun olsun hem de sizin.
Boncuk ile Duman yarın yine yanınızdayım kızlarım, bekleyin sabahı geliyorum.
Hepinize en derin sevgi ve saygılar...