O kadar üzgündü ki yağmur yağacak gibiydi gözlerinden sağanak sağanak!
Kurşuni bir hava vardı sözlerinde. Dolu mu dolu bir bakış vardı. Yağış görünüyordu.
"Bugün üzdüm seni, affet beni!
Ara ara geliyor böyle sensizlik krizi! Elimde değil hoş gör beni!" diye yazmıştı duvarına.
Mesaj gayet netti yani beni affet'ti.
Ol sevgili Divan Şiiri'nden kaçmış bir afetti.
Saçlarının her bir telinde bin bela asılıydı canım için.
Her bir bakışı içime saplanan ok misaliydi.
Seslenişi yüreğimi tarumar eden bir depremdi.
Ben bahçesinde yürüyüşe çıkışı tam bir yıkımdı benim için. Ne cismim kalıyordu ne de canım!

"Senden çok daha fazlasını istemeye hakkım yok kabul ediyorum lakin seni fazlasıyla istiyorum. Bu benim kusurum. Ne yaptığını ne ettiğini, ne yediğini, ne içtiğini bilmek istiyorum. Bu iliğine dek seni yaşayan bir adamın haleti ruhiyesidir. İlk sen oku diyorum şunları. Tek sana yazılıyor bütün bunlar. Olmasan Kaptan diye biri olmayacak işte! Belki de şiirlerim içimde saklı kalacak, hikayelerim böyle akıcı ve sahici olmayacak, dile kolay gelmeyecek hislerim."
Çok arabesk olacak ama çıkıp şehrin en kalabalık yerine "Seviyorum Ulan!" diye bağırasım var! İçimdeki  bir orman yangınında esen yelle kül olasım var. Kimse sevmesin beni senden başka, konuşmasın, dokunmasın bana! Soğuğum herkese, dokunan buza döner, mermiyim herkese değen ölür.

Bunları itiraf olarak kabul et, bunları okuyanları da şahit olarak gör! Uykum firari, aklım seferi, kalbim en beteri...

Ne yaparsan yap canım elinde!
İster cam kabul et kır; bumbuz et.
İster kağıt bil yak; kül et!
İster kul köle bil azat et!

Seni üzmeye hakkım yok!
Seni sevmeye ayarlıyım hep, atarım yok asla sana! Nasıl da yüreğim yanıyor, nasıl da kanıyor, nasıl da acıyor.
Kalemin ucu kırılıyor yazarken, kağıt hislerimden yanıyor.
Bir adam gecenin kaçı olmuş için için ağlıyor.
Bütün şehir uyuyor oysa!

Sen çok üzdüm bugün dilim kopaydı.
Lal olaydım.
Utancımdan al alım şimdi.

Şehrin sokaklarında ayak izim var şimdi, dolaşmadık yer kalmadı. Aklım sende ayaklarım her yerde! Bu ne büyük bir sen yürüyüşüdür. Yorulmak bilmiyorum, nefesim kesilmiyor.Hep sana yürüyorum, sana nefesleniyorum. Seni sevmekten yana ne de coşkuluyum, ne de heyecanlıyım.

Güldüğünü görmeden gülmem daha!
Yaşamaksın sen bana, gülmeksin, umutsun.
Kendimi vurduğum  kıratımsın.
Kendimi bulduğum  beratımsın.
Sana kıyamam.
Aman!
"Korkuyorum seni aramaya!" dedin ya! Korkudan öldüm. Sana korkular getirmek değil amacım sana kucak dolusu ümitler getirmek istiyorum. Ben sana mutluluğum, uğurum, bolluğum, tokluğum, güzelliğim. Değilsem kocaman bir yokluğum.
Seni kalp tokluğuna seviyorum.
Aşkına Afrika'yım.

Seni çok üzdüm bugün.
Kötüyüm büsbütün.

( Seni Çok Üzdüm Bugün başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 28.10.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.