Neler söylense…
Nizama muhtaç bir nefisle
Kelam edilip yargılar verilse
Hukuk katledilse,
Hak ve hakikat ihmal edilse,
Bir hesap var, ah bilinse
Kırmadan, gönül diline
Yaban kalmadan nefesler
Aşk ve muhabbetle tüketilse
Bundan
Gayri geriye ne kalıyor…
İstesen ve dahi dilemesen de
Nefes müddetinde soluyor
Ve kuruyor
Kin ve nefret kalbi yoruyor,
Sevgi ve şefkati hoyratça buduyor,
Nüve kalmıyor
Gözler görse, dil söylese,
Hal sessizliğin kadrinde melalleşse
Yine de sevda olmuyor
Yüreğinim
Bıçkın hali gemsiz…
Ne kadar nefsin olsa,
Aklım hak ve hakikat için
Aranmadan varsa
Müsrif bir can, kanaat ve sabrı
Konuşmak için anlatsa,
Lakin kalbinden çok uzaksa
Hal için ağlamak bir başka,
Kan göz pınarlarımdan sızınca,
El açıp yakarmak farksa
Kimseye
Bir şey söyleyemem…
Yarım asrı geçkin bir ömrün
Hesabını elbette ki
Hakkıyla veremem
Boynum büküldükçe,
Ruhun hicran damlaları
Kalbimle yüzleştikçe,
İçin yanıyor işte
Sessiz köşeler,
Beklenti içinde olmayan nefes,
Almadan veren gönüller
Yaşıyor içimde
Secdeye
Kapanmak istiyor gönlüm…
Lakin şuur ve idrakim,
Kıt aklım ve hoyrat nefsim
Bihakkın geçit vermiyor
Gözlerim bakıyor,
Dilim susuyor, iradem
Zafiyetler içinde
Kimden medet bekliyor
Hani iradem vardı,
Adamlık azimet ile farkı
Fark ettiren zamandı,
Aşk kimlere kaldı
Mustafa Cilasun