işte burası der gibi
dünya çiziyor etrafını
güneş sanki kızgın bekçi
sona saklıyormuşcasına  lafını
toplanılacakmış bir zaman
doğruysa ayın fısıldadığı
dizilecekmiş epeyce insan
duyulacakmış pişmanlığı
bahar yaz kış karışıp 
savrulacakmış sonbahara
dağlar yalnızlığa kızıp
çatlayacakmış sonunda 
denizler öfkeyle kabaracakmış
tutacakmış bulutun yakasını
kıyamet böyle kopacakmış
ya doğruysa yıldızın fısıldadığı


işte burası der gibi
ihtiyar siliyor gözyaşını
kuşlar sevmiyor gezinenleri
temizliyor bir bir mezar taşını
rahatsız  böceğin dolaşmasından
doğruysa serçenin fısıldadığı
çok sevilmiş bu erken uzanan
duyarmış amcanın ağladığını
çiçek yaprak dal şaşırıp
yaslanırmış bu üç kürek toprağa
bir kaç damla dualara karışıp
yapışırlarmış o kursağa
malum anılar hatırlanacakmış
hayal değilmiş bozkırda sarıldığı
çok yakında  uzanıp kalacakmış
ya doğruysa rüzgarın fısıldadığı


işte burası der gibi
şair bırakıyor satırlarını
yetmiyor nedense çayın demi
ağızda yok hiç bir şeyin tadı
bıkmış eski bir aşk şarkısından
doğruysa nağmelerin fısıldadığı
sıkılmış hüzünlerin dolmasından
kapatıyormuş hep kulağını
kelimeler diline takılıp
dönecekmiş bir dolu kahıra
parmaklar çokça sararıp
suçlanacakmış o sigara
hazan birilerine yapışacakmış
duyulmayacakmış kimseye darıldığı
şiirler üç vakte ağlatacakmış
ya doğruysa kahvenin fısıldadığı
dr.süreyya önder

( Ya Doğruysa başlıklı yazı burak1907 tarafından 23.10.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.