Öyle takıldı aklıma işte bu cümle ''Demirden korksak trene binmezdik.'' Demir yer kabuğunda en çok bulunan dünyanın sayılı stratejik madenlerinden birisidir. Bu gün sanayinin büyük kesiminde özellikle de inşaat sektöründe yoğunluklu olarak kullanılmaktadır. Demir niye korkutsun ki beni, velev ki korkuttu trene binmemek, güvenli seyahat etmemek için hiç bir sebep yok...



  Demir yolları bu gün için ve gelecekte de öyle olacağını tahmin ediyorum, dünyanın en güvenli ulaşım aracı olma özelliğini koruyacaktır. Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hepinizin bildiği gibi demir yolları konusuna büyük önem vermiştir. Bu onun ileri görüşlülüğünün de bir göstergesidir. Cumhuriyet kurulduğu zaman ülke de tamamı yabancılar tarafından yapılmış ve işletilen 4.000 kilometreden biraz fazla demir yolu vardı.



''Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda Tablo l'de görüldüğü gibi ülkede 4112 kilometre demir yolu vardı. Bu demir yollarından 3756 kilometresi imtiyazlı yabancı şirketler tarafından inşa edilmişti. Doğu Anadolu'da ki 356 kilometre demir yolu ise işgal yıllarında Ruslar tarafından inşa edilmişti.''



Tablo 1:1923 Yılında Türkiye'deki Demir yolları



Hattın Adı Genişliği (m) Uzunluğu (km)
Anadolu Hattı 1 Normal (1.435) 1032
Bağdat Hattı Normal (1.435) 966
Adana-Mersin Hattı Normal (1.435) 68
İzmir-Kasaba Hattı Normal (1.435) 703
İzmir-Aydın Hattı Normal (1.435) 609
Şark Demir yolları Normal (1.435) 337
Mudanya-Bursa Hattı Dar( 1.050) 41
Erzurum-Sarıkamış Hattı Dar (0.750) 232
Sarıkamış-Sınır Hattı Geniş (1.524) 124
Toplam 4112** 

''Askeri amaçlarla inşa edilen Ankara-Yahşihan-İzzettin arasındaki 127 kilometrelik dar demir yolu tabloya dâhil edilmemiştir. Kaynak: istatistik Umum Müdürlüğü 1928 istatistik Yıllığı''



''Ekonomik gelişmenin ülke düzeyinde yayılmasını sağlamak amacı ile demir yollarının özellikle az gelişmiş bölgelere ulaşması amaçlanmıştır. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte politik merkez Batı'dan Orta Anadolu'ya kayarken, ulaşılabilirlik de Batı'dan Orta Anadolu'ya, Doğu ve Güney Doğu Anadolu'ya yaygınlaştırılmıştır. Bu politikaya göre; 1927'de Kayseri, 1930'da Sivas, 1931'de Malatya, 1933'de Niğde, 1934 Elazığ, 1935 Diyarbakır, 1939'da Erzurum demir yolu ağına bağlanmıştır.''



  Son yıllarda devlet bu işlere biraz daha fazla önem vermeye başladı bu tabi ki sevindirici bir gelişmedir ülkemiz açısından. Ankara-Eskişehir Hızlı Tren Hattı, Ankara-Konya Hızlı Tren Hattı, bunun yanında yeni açılan ve İstanbul Ankara arasını üç buçuk saate indiren Ankara-İstanbul Hızlı Tren Hattı göğsümüzü kabartmakla birlikte, gayet olumlu ve sevindiricidir...



  Gelişmiş ve sanayileşmiş ülkelerde, başta Japonya, ABD, Almanya olmak üzere tren ile ulaşım çok ekonomik ve gayet hızlı bir şekilde sağlanmaktadır. Her ne kadar bizim hızlı trenlerimiz onların yanında biraz yavaş kalmakta ise de ileri ki yıllarda umalım ki trenlerimiz hem hızlanır hem de konforu daha da artar...



  Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün demir yolları ile ilgili bir iki kayda değer sözünü de burada sizler ile paylaşalım.



EFENDİLER... 

''Bayındırlık çalışmalarımızın en önemli bölümü demir yolu olmaktadır. Bu konuda bilgi sunmadan önce, düşmanın yıkıp bozmasından ve malzeme darlığından kaynaklanan her türlü güçlüğe rağmen TREN' lerimizin orduya ve ülkenin ekonomik hayatına yaptıkları ve yapacakları hizmetleri şükranla anarım...''


M.KEMAL ATATÜRK - TBMM Konuşmasından 



''Demir yolları Refah ve Umran Tevhit eder" 

"Demir yolları bir memleketin toptan ve tüfenkten daha mühim bir silahıdır." 

Mustafa Kemal Atatürk



  Her ne kadar yeni yeni demir yolları inşa edilmekteyse de bunun daha da fazlalaşması için elden ne geliyorsa yapılması lazımdır, bu konu ulaşımda hayati bir konudur. Bir Türk vatandaşı olarak arzumuz odur ki ülkemizin her yerine Edirne'den Kars'a kadar, Antalya'dan Trabzon'a kadar hızlı, ucuz ve güvenli bir şekilde vatandaşlarımız ulaşabilsin. Hepinize en derin saygı ve sevgiler... 

( Demirden Korksak Bile Trene Yine De Bineriz başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 22.10.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.