Belirsizdi eşkâller öncesinde,

Biraz dağınık idi biraz yıkılmış

Hanidir atmayan kâfir yüreğim.

Son sanmıştım o günü

Bitti bellemiştim

Sevginin kor sevincini

Duyumsadığım, kendimi bildim bileli.

 

Meftun olmuştum bir kez aşka

Kanıksamıştım doya doya.

Kırıktı düşler,

Sür git hayaller her şeye rağmen

Emsalsiz bir tapınak

İki yüreğin birleştiği.

 

Mutlak değerden sıfıra tekabül

Sonsuz bildiğim o tahayyül.

Dur, dedi zaman

Asla kıpırdama,

Bırak iki kere de olsa

Gösteriyorum doğruyu.

 

Sınırsız sanmıştım

Kulaç atarken ve yıkanırken

İnci taneleriyle.

Gözden değildi dökülen

Yüreğin feryadı idi

Sürerken o ahenksiz devinim.

 

Kıt kanaat geçiniyordum öncesi

Dirayetsizdi bir o kadar

Gönül bildiğim

Çağlarken düş ertesi.

Yine yeniden sever mi insan

Bin kez tökezlense de o tümsekte.

Mecali de dermanı da veren Yaratan

Ve sevmeyi öğreten

O sünepe yalnızlık sürüp giderken.

 

Ne başka bahara ne de yarına

Günü yaşamak varken doya doya

Sillesini yediğim yaren bildiğim

Darbesi belki de hükmedildiğin

Yaşanası ahret öncesi

Kıymet vermesen de.

 

Bir yakarış Tanrı’ya

Tecellisi döngünün

Ne varsa arda kalan

Sıkı sıkı sarıldığım.

( Dur, Dedi Zaman başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 22.10.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.