Çocuğun anne babadan aldığı iki şey vardır: Sevgi ve Eğitim.


 Sevgi; kabullenme, koruma, kollama ve sevecenlik gibi bütün olumlu duyguları içerir.


 Eğitim ise; öğretilen her şeyi, verilen bilgileri, becerileri, yasakları, kuralları, inançları, değer yargılarını, görgü kurallarını ve insanın sosyalleşmesi için gerekli olan tüm toplumsal değerleri kapsar.


Çocuk sevgi ve ilgi ortamında ana-babanın standartlarına uymak için çaba sarf eder. Böyle bir ortamda anne babanın çocuğa sık sık akıl yolunu göstererek açıklamada bulunması onun toplumsal kuralları içselleştirmesine ve hangi davranışın uygun olup, hangisinin uygun olmadığını fark etmesine yardımcı olur.


Çocuklarımıza kendilerini sevmelerini öğretmede en etkin yol onlara örnek olmaktır. İkinci önemli yol ise, benlik saygısını aktif bir biçimde kazanabilmeleri için aktif önlemler almanız ve benlik saygısının doğal gidişini engellememenizdir.


 Bu çok değerli psikolojik nitelik belki de iç özgüven için gereken en önemli niteliktir. Bu nitelik, çocuğun sadece kendisini iyi hissetmesini değil, aynı zamanda potansiyelinden en verimli şekilde yararlanmasını ve stresle başa çıkabilmesini de sağlar(Aksu,2008).


Bireyin ahlâk gelişiminde sevgiye dayanan ilişkilerin önemi açıktır. Sevgi ve şefkat ihtiyacının karşılanması sadece özgüvenin gelişimi için değil, çevresiyle barışık, kontrol altında olmadığı zaman da doğru şeyler yapma refleksine sahip bir kişiliğin gelişimi için elzemdir (Çileli).


Küçümen, “Ağacı yaşken eğmez.” Onun özgürce gelişip dal budak salmasının ortamını hazırlar. Sevgiyle besler. Küçümen’in hedefi; duygu ve düşüncelerini özgürce anlatabilen, araştırmacı, meraklı, üretici, karşılaştığı problemlere çözümler ve seçenekler getirebilen, kendi kendine karar verebilen, kendi haklarına ve başkalarının haklarına saygılı, sahip olduğu gücü en üst düzeyde kullanabilen, kendi kendini denetleyebilen çocuklardır.


Çocuklarımızı seversek onlarda bizi sever. Sevilen çocuk sevmeyi öğrenmiş olur. Verdiğimiz sevgi çoğalır, bereketlenir ve tekrar bize döner. Bu bakımdan en karlı yatırım, sevgiye yapılandır.


Alman pedagog Petra Ottmann,  çocukların karakter oluşumunun 0-6 yaşında meydana geldiğini ifade etti. Çocuklarda küçük yaşta kendilerine özgüvenlerinin tam olması için Avrupa Birliği(AB) ülkelerinde okul öncesi eğitimine özel önem verildiğini belirten Petra Ottmann, çocuğun ilk öğretmeninin anne ve babasının olduğunu söyledi.


 Küçük yaşta anne ve baba sevgisini alan çocuklarda kendilerine özgüven duygusunun tam olduğunu belirten Ottmann, Avrupa'da okul öncesi eğitim ve öğretimin temelini aile, öğretmen ve öğrenci sevgi üç ayağının oluşturduğunu kaydetti.


  Ottmann, şunları söyledi: "Kontrollü sevgiyle büyüyen çocukların kendine özgüvenleri tam oluyor. Avrupa'da çocuğun yetiştirilmesi ve eğitiminden birinci dereceden anne ve baba sorumludur. Büyükanne ve babalar torunlarının yetişmesinde çocuklarına yardımcı olur. Çünkü çocuğun eğitiminde anne ve baba ile büyükanne ve büyükbabanın rolleri çok farklı"(Özarslan, 2009).



 



( Sevgi Eğitimi-6 başlıklı yazı KARAM-41 tarafından 17.10.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.