Gözlerim yollarda seni beklemekteyim
Eğer ölürsem seni beklerken Kutsal nöbetim başında
Sevda şehidi deseler de
Gözlerim açık gidecek unutma
Pamuk ellerinle sen kapat gözlerimi korkma
Vasiyetimdir götürsünler naaşımı senin doğduğun topraklara
Sensiz yüreğimde kış oluyor hep mevsimler
Sana olan gücümle sevdamı anlattım
Sağır sultanlar anladı
Sadece sen mi anlamıyorsun beni
Ya da “susmak da en büyük cevaptır” diyerek
Yalnızca sen mi anlıyorsun
Onu da ben anlamıyorum
Anlamadan ölürsem, gözlerim açık gidecek
Pamuk ellerinle sen kapat gözlerimi korkma
Vasiyetimdir götürsünler senin doğduğun topraklara
Yüreğim pamuk şekeri gibiydi
Şimdi ayrılık rüzgarları esiyor yüreğimde
Özlemlerin beynimi uyuşturuyor
Hasretin yakıp kavuruyor
Cebimde biriktirdiğim kelimeler de yetmez oldu
Duygularımı anlatamıyorum
Derinden iç çekişlerimde idam ediyorum
Gözlerim açık ölürsem eğer sensiz
Pamuk ellerinle sen kapat gözlerimi korkma
Vasiyetimdir götürsünler senin doğduğun topraklara
İnanmıştım hazanda baharı yaşatacağına
Oysa zamansız sararan yapraklar gibi oldum
Ansızın düşüyorum gönül bahçene
Savurdun rüzgarlarda bir oraya bir buraya
İçimdeki fırtına kasırgaya dönüştü sensizlikte
Eğer seni son defa sarmadan ölürsem
Gözlerim açık gidecek bu alemden
Pamuk ellerinle sen kapat gözlerimi korkma
Vasiyetimdir götürsünler senin doğduğun topraklara
Bu, sana son şiirim son kez bakışım belki de
Dokunamasam da
gözlerimle son kez okşayacağım saçlarını,
Gözyaşlarını son kez sileceğim dilimle
Son kez hissedeceğim tutamasam da ellerini
Evet, gerçekten
hissedeceğim hepsini hayal de olsa
Ne umutlar beslemiştim sana dair
Şimdi hepsi yok oldular birer birer
Yokluğun derinden yaralar kahreder
Son defa olsun tenin tenime değmeden ölürsem
Gözlerim açık gitmesin
Pamuk ellerinle sen kapat gözlerimi korkma
Vasiyetimdir götürsünler senin doğduğun topraklara
Mustafa KARAAHMETOĞLU
05.10.2014