Üçü oğlan beşi kız
Tamı tamına sekiz
Mes’ut kardeşlerdik biz
O yıllar ne yıllardı…
 
Bahçeli kerpiç evin
Kuyusu vardı derin
Kovası mahallenin
Bu kuyudan dolardı.
 
Kaplardı tüm bahçeyi
Kokusu çiçeklerin
Esen yel serin serin
Yaprakları yalardı.
 
Anam kilim dokurdu
Babam Kur’an okurdu
Okurdu, okuturdu…
Talebeleri vardı.
 
Ev reisi babamdı
Korkardık, sert adamdı
Fırçayı yiyen sessiz
Bir köşede ağlardı.
 
“Aşağı ev” di adı
Un, bulgur saklarlarlardı
Orda yufka yapmaktan
Garip anam bîzardı.
 
Komşu, eş, dost, akraba
Gece hep bir arada
İçerde yanar soba
Dışarda yağan kardı.
 
Bu fakir sade evden
İlk ablam oldu giden
Gidince bilmem neden
Herkesi hüzün sardı.
 
Derler: “Hayırlı işti…”
Şehre gelin gitmişti
Derken hüzün bitmişti
Artık mevsim bahardı.
 
Sonra bütün kardeşler
Sırayla birer birer
Dağıldılar gittiler
Hangisi bahtiyardı?..
 
Kim sorsa bu soruyu
Akar gözlerin suyu
Saadet, dipsiz kuyu
Keder hepsine yârdı.
 
Ama isyan etmezler
Severler, kin gütmezler
Yanarlar da tütmezler…
Şükreden insanlardı…
 
Ahmet KÖKEN
( Soluk Resimler başlıklı yazı Hocaoğlu tarafından 10.10.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.