Evler büyütmüş sokaklarda,
Saten gecelik siyahıydı gece
Uzun saçtı parmaklarımın taradığı
Denizimdi durgunlaşmış
Kumral martı çığlığıydı
İskele kenarı uzaklar biriktirmiş
Hanımeli balıydı
İstanbul’umdu camıma burnunu dayamış
Tutku grisi
Çürük moru
Nefes buğusuydu
Tanrısına seslenen bir duaydı
Gayya kuyusuydu

Gündüz seçiyordu işporta tezgahlarından,
Sabahın körleri
Ses emziriyordu dili yanmış kadınlar,
Sokağın bir köşesinde
El tutuyordu,
Şemsiyelerin yağmur lekesi
Harf ölülü kaldırımlarda üşüyordu,
Üstü örtülmüş duygular
Fay kırığıydı an
Düş örgüsü
Pavurya kıskacı
Kırgındı tevekkülleri beyhudelerin
Rüzgar yanığında kıpkırmızıydı acı

Kanatlandı serçe parmağıma tutunan,
Öperek uyandırılmış yalnızlıklar
Yabancısı oldu ölümü öpen yeminlerin,
Biat etmiş sözler
Sarpayı sardı aşk,
Bir keşkenin kenar süslerine
Kırıştı gölgeyi kıran su
Zamanın fiilini çekti,
Aynı dili konuşan tenler
Bittim
Bittin
Bitti
Saçılmış kelimeleri topladı gün artığı
Can… Tin… Sin…


Suadiyeekimikibinondört
Demir Mutlugil
( Öperek Uyandırılmış Yalnızlığım başlıklı yazı DemirMUTLUGİL tarafından 8.10.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.