TÜRKMEN KADINLARI
Gözleri; yumukça ve çekik,
Adımlar nazlı keklik,
Hayalle, birleştir dikkati,
Görünür ta...Asya içleri...
İki sıra dağdır kaşlar,
Nazlıca edince nazar,
Tanrıdağ'dan selam var.
Erirsin azar-azar...
Ve…kirpiklerin her biri;
Mete'den yadigar oklar,
Apansız vurur yiğidi...
Yüzleri; on-iki ay,
Eksilmeyen Dolunay,
Işık-ışık tebessüm,
Yürek yerinden fırlar;
Güm be güm, güm be güm!
Baktığı; değil ise helali;
Kırmızıdan Dolunay!
Çepe-çevre ateştendir yüzleri,
Al mı al, al mı al!
Ürkek tavşandır gözleri,
Ta yerlere düşer,
Yetinmez kıyı-köşe kaçar;
Pata-pat, pata-pat, pata-pat!
Kurt belidir belleri;
Kıvrak ve ince mi? İnce...
Hele bir de naz edince;
Kırılır cilve-cilve...
Fakat...her şey edebince,
Yok öyle! Sallanmaz Sulu-kule!
Mesaj, sezgisel ve ince,
Günü, kısmeti bekle...
Aksinde en baba tekme;
Küt be küt, küt be küt!
Parmaklar; uzunca ve ince,
Kah işler, kana-viçe,
Kah koyun memesinde...
Her biri kaderince;
Çile yoğurur çile!
Bir kadere hükmedemez.
O narin eller ile...
Bir O'na der; nafile...
Semaya kalkar eller;
Dualar hece-hece, hece-hece...
Toylar, düğünler kurulur,
Yastan ve ağıttan oyunlar,
Kah avlu, kah meydan
Türkmen kadını donanır.
Adımlarından utanır.
Sadece çalgı ritmine;
Parmaklar şıkırdanır.
Belki bastığı yerde;
Toprak bile ar'lanır.
Ve..sesler hıçkırıkta....
Şuh kahkaha yok!
Ana'dan nasihatte...
Coşa-bilse bile;
İşte...elleri yüzünde...
Kapatır on telli elek;
Hicaptan ürperir;
“Ar be ar”diyerek...
Kadir KOCA