Online Üye
Online Ziyaretçi
IŞİD’E KARŞI KOALİSYON
Sizce bir gariplik yok mu bu işte. IŞİD(Irak Şam İslam devleti!) diye bir örgüt çıkıyor Suriye’den girip, Irak’ın başkenti Bağdat’tan çıkıyor.
Neredeyse hiçbir direniş görmeden önüne gelen toprakları işgal ediyor. Karşısında da ne hikmetse kimse duramıyor.
Bilindiği gibi IŞİD Irak’ın ikinci büyük kenti Musul’u işgal etti. Fakat Irak ordusu topunu tüfeğini, hatta askerler üzerlerindeki donunu tumanını ya da elbiselerini çıkarıp kaçıyorlar.
Bunda bir bit yeniği aranmasında fayda var. Çünkü Irak askerini kim eğitti? ABD. Irak ordusunun IŞİD’e bıraktığı en modern silahları Irak ordusuna kim verdi? ABD. O halde…
Diğer taraftan Kuzey Irak Kürt yönetimi IŞİD karşılarına çıkana kadar durmadan Kerkük vb. petrol bölgelerini kendilerine bağladıklarını, buradan kendilerini kimsenin çıkaramayacağını, kısa süre sonra devlet ilan edebileceklerini yüksek sesle iddia ediyordu. Bu hedeflerinin önüne bundan sonra kimsenin geçemeyeceği havalarını da fütursuzca atıyorlardı.
Fakat IŞİD Erbil üzerine yürüyünce Peşmerge’ler topunu tüfeğini bırakıp Erbil’e doğru kaçıyor.
Peki, bu özerk olduğunu, hatta yakın gelecekte devlet kuracaklarını iddia eden Kuzey Irak yönetimi, hangi güçle devlet olacak doğrusu anlamak mümkün değil.
Bu anlayış ve Peşmergeyle ne devlet olunur, ne özerk yönetim. Türkiye’nin himayesi olmadan bunun zaten mümkün olamayacağını dünya âlem biliyor.
IŞİD denen ne olduğu belli olmayan, kara gömlekler içerisinde dolaşan bir yapı ya da örgüt müphem yerlerden aldığı personel ve savaş makinesi desteğiyle adeta Timur’u anımsatan bir askeri operasyon yapıyor. Kasırga gibi geçtiği yerleri işgal ediyor. Karşısına hiçbir engel çıkmıyor. İnsani hiçbir değeri tanımayarak, bildiğini okuyor. İnsanlar canlarını ancak kaçarak kurtarıyor. Üstelik bu örgüt birde İslam devleti olduğunu söylüyor. Ne alakası varsa.
Peki, bu örgüt bu kadar gücü kimden, nasıl ve ne şekilde devşiriyor. Arkasında, önünde, sağında, solunda kimler ve hangi güçler var önce bunun bir açığa çıkarılması gerekir.
Hangi güçler bu kadar gizli ve etkili bir şekilde böyle stratejik bir harekâtı yaptırıyor, yönlendirebiliyor. Beyin kim ya da kimler, ya da hangi devlet ve güçler, bunların inceden inceye araştırılması ve ortaya çıkarılması gerekir.
Batılı bir kısım kaynakların iddiasına göre, Türkiye IŞİD’i destekleyen ve yönlendiren ülke olarak iddia ediliyor. Tabii ki bu iddialar kendilerini gizlemek amaçlı değilse.
Bakın Türkiye böyle bir güce eriştiyse açık söylüyorum bundan korkmamak gerekir. Türkiye bu çapta operasyon yapabiliyorsa bırakın bölgesel güç olmayı, o zaman küresel güç olmuş demektir. Fakat bugünkü Türkiye’nin bu kadar girift operasyonu yapabilecek bir güce ulaştığını sanmıyorum.
Gelelim şimdi ABD’nin önderliğinde IŞİD’e karşı oluşturulmaya çalışılan koalisyona. Vatikan’ın Irak’ta Hıristiyanların öldürülmesi kabul edilemez işaretinden ve iki ABD vatandaşının boğazı kesilerek vahşice öldürülmesinden sonra, başta ABD olmak üzere batı dünyası harekete geçti. Milyonlarca Müslüman ölmüş umurlarında mı?
Özellikle ABD gibi dünya lideri kabul edilen ve dünya çapında CİA(+Mossad) gibi bir istihbarat örgütüne sahip olan bir ülkenin IŞİD gibi yerel bir terör örgütüne karşı küresel çapta bir koalisyon oluşturması şüpheyle karşılanmasına neden olmaktadır. Sonra yerel bir örgüte karşı dünya çapında bir savaş koalisyonu fazla değil mi?
ABD istese IŞİD’i kısa bir sürede bertaraf edebilecek güce sahiptir. Çünkü IŞİD’in ipinin ABD, İngiltere, Almanya ve İsrail koalisyonunun elinde olduğundan hiç şüpheniz olmasın.
İsterlerse bu örgütün ipini sağlam bir kazığa bağlayıp hareketini önleyebilirler ya da imha edebilirler. Ne hikmetse yerel bir terör örgütüne karşı küresel bir koalisyon oluşturuyorlar.
ABD’nin Irak’ta düştüğü bataklıktan ders alarak Ortadoğu petrollerinin kendi önderliğinde yeniden paylaşılmasına ve petrolün başına mutemet adamlarının yerleştirilmesine ve de Türkiye’nin önünün kesilmesine yönelik bir operasyonudur bu koalisyon.
Bu koalisyona kendi kontrollerinde olan Suudi Arabistan ve körfez ülkeleri başta olmak üzere bazı batılı ülkeleri ve Türkiye’yi de dâhil etmeye çalışıyorlar. Bu operasyonla sınırlarımızda daha büyük acıların yaşanmasına sebep olacakları kesin.
Türkiye’nin başına milyonları aşan mülteci problemini zaten sardılar. Buradaki nihai amacın Türkiye’yi ekonomik olarak sıkıntıya sokma ve PKK terörünü yeniden devreye koyma ihtimali de göz ardı edilmemelidir.
Ayrıca Türkiye’nin PKK sorununu çözmek için çalıştığı bir dönemde buraya uluslararası güç toplanması dikkat edilmesi gereken en büyük hususlardan birisidir.
Bu koalisyonun görünmeyen bir amacı da Türkiye’nin çözüm sürecinin önüne geçmek olabilir. Çünkü ABD, AB, Rusya ve İsrail’e hiçbir zaman güvenilemeyeceği bizim tarihi hafızalarımızda hala kayıtlıdır.
Türkiye bu operasyona destek verirken bir kere değil yüz kere düşünüp ona göre adım atmasında fayda vardır.
Türkiye’nin önünü kesmek için gizli ve açık birçok operasyon denemeleri yapılmış fakat başarılı olunamamıştır.
IŞİD’e karşı böyle bir koalisyonla sureti antiterörden gözükerek, Türkiye’nin kendinin de içinde olduğu bir operasyonla, kabak Türkiye’nin başında patlatılabilir, haberiniz olsun.