Ah vuslat nerede isen
çık gel bu gönül beni dinler mi
Yüreğimi ayrılık ateşi
ile yanıyor bu günler sensiz geçer mi
Dudaklarımda hicran
alevi bu günler canan ’sız geçecek günler mi
Ya gel yüreğimi sök al
yerinden bu ateş beni kül eyler
Gel ey vuslat benim ömrümde
canan ‘sız artık mevsimler gelip geçti
Gözlerimde yârim raks
ediyor gel yola düşen gönlümü alda gel
Dudağımda ağlayan kırık
cümlelere sen olursun artık derman
Gözlerime gönlüme nakş
edilen o yârdir gönlüm anlamaz ferman
Gel yârin suretine
bürün de gel sırlı dudaklarına bürün de gel vuslat çiçeğim
Dudağındaki bala
doyamadığım yârin gözlerine sözlerine bürün de gel artık
Dilim sustu gönlüm kor
alev yanar kalemim yazmaz oldu
Dinle dudaklarımda yârin
ismi kor alev yakar oldu dinle
Kokla yârin cemalindeki
kokuyu iyice kokla anla beni vuslat
Kara gönlüm toprağa
düşmeden yârime kavuştur beni vuslat
O kara toprakta yatar
ben toprak üstünde ölü yaşarım
Yüreğime saplanan
hançeri gel sen çıkar yerinden
Gel ey vuslatım olacak
ecel gel al götür beni yârin yanına
Ayakları yere değdikçe rüzgâr
estiren salınarak yürüyen yâre götür beni
Mehmet Aluç