erkekler de ağlar hem de nasıl
çağlar
şırıl şırıl ağlar, topyekun ağlar
gözlerindeki yaşı sağar
kalbindeki hüznü yaşar
gök delinmiş de yağmur yağar gibi
ağlar
cam kesiği gibi keskin bir şekilde
can kesiği gibi belirgin bir şekilde
camı kırıla kırıla, un ufak ola ola
tuz buz olup paramparça ağlar
canı çıka çıka ağlar kanı aka aka
kalbi yaka yaka ağlar gözyaşını çaka çaka
içindeki her şeyi döke döke ağlar
aşkı söke söke
canı kesile kesile eti döküle döküle
yaşı saçıla saçıla ağlar, katıla
katıla
kalpten atıla atıla ağlar, itile
kalkıla
pazara çıkarılmış da satıla satıla
ağlar
ağlar da değdiği yüreği dağlar
kalbi yakar, ifrazatı ateş olur
icraatı hüzün ve kahır olur
gelip kurulur yüreğe bağdaş kurar
cayır cayır ağlar, çatır çatır
kap kap, kalp kalp ağlar
kanar da kanar patlamış bir damar
gibi
tamponsuz, sargısız, fitilsiz,
merhemsiz ağlar
kim kol kanat olur ona, kim mendil
olur
tek kalır, yek kalır, bir kalır; ardı
bin kahır
gün yirmi dört saat ayrılık artıyor kat kat
seversin zahmetli olursun ayrılırsın
rahmetli olursun
ve ağlarsın öle öle, ömrünü böle böle
aşk işte böyledir ağlatır adamı bile
en serti yumuşatır en yumuşağı sertleştirir
kayayı pamuk yapar pamuğu kaya
erkekler de ağlar hem de nasıl ağlar
feryat etmeden, yer altı suyu gibi
derinden derine
sabah yıldızı gibi üsten üste, aka
aka
canı önüne kata kata ve yaka yaka
aşkın bozuk yolunda bata çıka
erkekler de ağlar hem de nasıl
çağlar
eylül gibi hazan içinde yaprak
yaprak
kahır dolusu ağlar, ağız dolusu,
göz dolusu ağlar, güz dolusu
sararıp da ağlar sarmadan kimse
kuruyup da ağlar yeşertmeden kimse
kim sağaltır yarasını, tazedir hem ıslaktır
kim siler yaşını çoktur hem paktır
erkekler de ağlar akşam nasıl inerse
amansız
yağmur yağarsa birden, yıldız kayarsa
ansızın
düşerse bebek bir rahimden erken
çıkarsa can bir bedenden vakitsiz
erkekler de ağlar çaresiz
mendilsiz,
sessiz...