Kırık Kalem...

İmge imiş bu devirde şairlerin sermayesi
Sinemde kor taşınmaz yük, kimse dönüp bakmaz oldu.
Yazdıklarım hep revirde; hiç soran yok "neyin nesi? "
Kalemimin derdi büyük; mürekkebi akmaz oldu.

İmâ ile anlatırken söz sultanı meramını
Kim dinler ki bu çırağın yürek yakan dramını
Ah çekerek seyrederim şairlerin bayramını
Kara bahtım sanki sülük, sarılmaktan bıkmaz oldu.

Bir zamanlar lügat cömert, hece'm bire bin verirdi
İlham zinde, bakışı sert, gece yoldan 
çevirirdi
Kalem engel tanımazdı; dağ olsaydı devirirdi
Kasırgadan geri kalan yaprak dahi yıkmaz oldu.

Işıldayan hece'lerim günden güne pas tutuyor
Onca paye, bunca övgü boyun bükmüş, yas tutuyor
Anladım ki düşenleri dostu dahi unutuyor
El uzattım boşta kaldı; kimse tutmaz, sıkmaz oldu.

Çırpındıkça batsam dahi "betimleme" denen ağa
Zâr etmekle geçmez ömür; boyun eğmek gerek çağa
Dem kıdemi sökme demi; kazma vurmak abes dağa
Zirve uzak, yolları sarp; ayak yorgun, çıkmaz oldu.

 

Mecit Aktürk

( Kırık Kalem... başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 14.09.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.