Bugünün Anatomisi...
Güneş;
Gününü gün ederken
Ben yere düşen gölgemi öperdim
Beklerdim akşamın siyaha uzanışını
Ve hüzün yanıma yapışırdı şiirler,
Kör topal kelimeler zihnimi kurcalarken
İçimde biriken meçhul cümlelerle
Eyvallah derim karanlığa
Eyvallah...
Gece;
Siyaha boyarken saçlarını
Ben seyyah olur dolanırım etrafında
'O' kapkara harelerini giyer sinsice
'Ben' yalnızlığın koynuna gizlenirim,
Heybesinden dökülen renk
Kirletirken sayfamı
Yıldızlardan ilham alır
Yine savururum şiirleri...
Yıldız;
Süslenip sarı entarisini giyer
Gece '' Fesüphanallah'' (!) çekerken içinden
Ben sırtı mı yıldızlara dayar cesaret alırım
Korkusuzca serpiştiririm içimdeki yetimliği,
Yalnızlığıma;
Bir çelme takıp sıyrılırım
Gece kan kusarken
Yıldızlarım göz kırpar...
Dolunay;
Tek parça saçarken ışıklarını
Gece huzursuzlanır bu döngüye
Ve saçlarına beyaz düşerken
Benim payıma, biraz umut eklenir
İçime damlar gökkuşağının yedi renginden biri...
Tan;
Gün ağarırken sırasını savar
Önce şafağın pembesine bulanır
Sonra flamayı güneşe bırakır
Ben de kalemi bırakırım şiir biter...
Bugünün anatomisi son bulur
Ve yeni güne zemin hazırlar...
Polat Tek
29.06.2014
(
Bugünün Anatomisi... başlıklı yazı
Polat Tek tarafından
3.09.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.