Online Üye
Online Ziyaretçi
Damıtılmış gülüşleri okşarken imbatlar
Kır gerillasıdır artık hüzün
Duyulur içindeki mağaradan
Eskil ıslıkları karayelin
Üşür donduramadığın zaman
Unutulur şebboyun kokusunda Nisan
Direngen son yolculuktur Eylül
Düşen yaprağı gözyaşıyla yeşertecek kadar naif kırılgan.
Bir iniltidir artık damlayan
Güçlüdür maviye inat
Yaşamdan damağında kalan
Alıcı gözde görünür kıracı toprağın
Kurduğun geleceğe batar
hayal kırıkları
Gölgesiz tebessümler verir can
Gamzelerinde çocukların
Tüterken hazan
Son kez koklamak istenir
yaşam
Savururken hayat ağacının dalları
Takar sarı yapraklara kanatlarını
Veda eder sessizce kelebekler
Suçüstü yapar şebde ölüm
Gömütüdür bulutlar
Songül Bulut