o takide dedim ki

“eveeett”

“Özlem bana havas”

 

sonura yerinden bi hışımınan gakıp

“-gayfanız varısa ben bi gayfa içebilir miyim

sonura hemen

kimsenin bişi demesine fırsant bile vermeden

“-ya da bende var getireyim

beraber gidelim” dedi

bizim gızınan çıkdılar evden

sinirli sinirli getdiler

niyeyse gayfe getirmeye

Ortamalledeki dayısı gilin eve

 

ben ha deyinşe kendime gelemedim

kimsenin sesi-soluğu çıkmadı

ebi-cetdi birinin esamesi okunmadı

neçe sonura bizim sütlügayfalar geldi

emme “dat dökme”di

 

fazla sürmedi musafirler de gakdılar

ebem bile onnarı hayada gadar savışdırdı

bizim gızda onnarınan getdi

uğurlamaya

hayattan geçirmiş geri ğeldi

 

Özlemin hanımefendiliği,

anlayışı, galenderliği[1]

ille de ğözelliği

geyimi-guşamı

gonuşması

kültürü, göreseği

ha bire annadıyo gari

“dur” mu deyecen

“ben zati havasın” ya!

dediklerinin hepiciğini beş falasıynan biliyon zati

ben gonuşmayınca

gukguluğa getdi ardı sıra bakıyo

baybay ediyo

 

ikindin üzeri

güneşde bi vuruyo ku ortalık gıpgızıl

ıldır ıldır bakır çalığı

etrafda nar çiçe(ği) aşmış gibi

buğarada ben kendimi gapdırmışıyın hâlâ

“Özlemin dudak boyası ne renk” deye düşünüyon

dönüp bi defa bile bakamadım ki zevdalıma!

anasına sattımın

aklıma geldi sütlü gayfa gupası

elime aldım, cama dooru dutdum

dudaklarının izine bakdım

bek bişiy görünmeyo

“-şükür dedim”

..

“-şükür boya-moya sürmeyo”

“-ee anacığım hinci ne deycen bakalım”

gene de şeytan dürtdü

oradakı su lekesine bakdım

olmadı

dilimin ucuynan dokandım

dat-mat yok

“dudağı boyalı bi gız

bişiy yese

o boya da garnına geder haral”

höyle her bi tarafını yalayalak dolandım

acı bile

canım sıkıldı

“demek ki dudak boyası acı oluyoru”

bi de içini höyle barnağınan siler gibi

diliminen sile-süpüre yaladım

baya bildiğin bardak

emme.. o acılık hala var

“eyi de neye boyarlar kı”

“üsdelik acı da”

 

duralakdan bizim gız geri ğeldi

ha bire Özlemden bahsediyo

Özlem hep beni gonuşmuş,

“-abin çok efendi” demiş

“-çok terbiyeli” demiş,

“-okuyor mu” deye sormuş

“-dayım kültürsüz, çok kaba,

çok üzüldüm” demiş

“-abin lütven üzülmesin” demiş

dayısına çok gızmış

“kültürsüz” deye

“kaba herif” demiş

 

“-ne kadar gözel,

ne ğadar anlayışlı

nassı bi hanımefendi görüyon mu

nassı ağırbaşlı,

ne ğadar olgun deği mi”dedi

“-ne ğadar akıllı-uslu”

beni daha fazla üzgün görmemek uçu

gayfa almaya ğetmiş

gedip gelesiye dek dayısına

söylenmiş, gahretmiş

 

“-dayısına gızgısından,

o ğadak emek verdi de

ben iki gupa içer deyodum

bi gupa bile gayfa bile işmedi” dedi

“-ne sen işdin,

ne de bi başgası işdi

dayısı gökgörmedikden başgası da işmedi”

.

…..

….

 

[1] kalender: yufka, yufka yürekli, hoşgörülü, nazik, ince

( Özlem Zf- Sütlü Kahve başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 2.09.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.