Tütsülenir alaca karanlık
seyrederim kendimi büyüsünde
Kalbimin en ücra köşelerinden
nehirler akar...


Ufuksuz derinlerde
alarm çalar tüm hücrelerim.
Anahtar hüznü ile döner iklimler
kopyalanır girdabın içinde...



Süzülerek ıslık çalar aralardan
söz dinlemez seneler...


Savunmasızdır sessizlik
yer ile gök arasında
Yanar semafor 
göklerin dinginliğini
koymak isterim geleceğime.



Mavisi küflenmiş 
dünden kalma çizgiler 
belirir avuçlarımda.
Deli düşler üretirim
bin bir gece masallarında...



Bir dokunuşumla yıkılır kentler
rüzgarım takılıp kalır bir ağaca
tenha bir kentin yaprağında...



İliklerime boşalır umut
kağıttan bir kuş bastırırım bağrıma.
Karanlığı keserim alevli bir ışıkla
son şarkımın nakaratında...



Çıplak baş dönmesi yaşar hıçkırık
sürat yapar içimde sevecenlik.
İki nokta arası ünlemi
ters çeviririm terk eden sözcüklerden...



Öperim geceyi 
doğacak kıskanç güne inat.
Sarmaşık olup dolanırım
yoksul tenime.
penceremin kafesinde 
oynaşır gün ışığı.
Batırırım pergeli yüreğime
çemberimin içine alırım
unutulmuş tüm zamanları...



Gıdısından öperim 
sevdanın katsayısını
Yamyassı ederim Eros'u
takarım muska niyetine boynuma.
Sevginin içinde saklarım insanı
asarım ses tellerimin içine.



İlahi bir nefes olur
yanıp yanıp ölürüm mecazlar sedyesinde.



Ferda Özsoy




( Çingene Ruhumun Nakaratı başlıklı yazı ferda'ca tarafından 2.09.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.