'' hiç kimse kendisi için gizlenen
müjde ve mutluluğu bilemez ''
( secde .17 )

 

 
Yalnızlıktı kadın !
gözü açık büyüttüğü
gözü kapalı öptüğü

kalbinde hissettiği
çokluk içinde sessizliği
 
araf yeşili bir örtü
gök yüzüne doğru uzanan
yaşanmamışlığı kadar yalnızlığını seyrettiği
 
bildiği bilmediği iyi vicdanını
öz aklından öz kalbine kusturduğu
 
huzurdu üzerine giydirdiği
ruhsuzluğun üşümelerinden alıp menzile ulaştıran
hasat zamanını bekleyen ekilmiş nadaslı hazan
 
An ' saylarından geçip
An ' adımlarında
An ' lamaz düşleri
 
genede ahraz yorğunluğun düşesinde
ölgünüm yalnızlık korkusunu
şah damarından yakın hissederken
orman yeşili sancılara aşk arası yastık yapıyor
en deni haliyle Leylalı bakıyor yalnızlığa
 
 
Şehirdi kadın !
İstanbul kokulu
eskilerden bir şehir
eskimeyen şehir
belki Eskişehir
 
sus sus sus !
sus du kadın
kendine sefir
sevgiye sefil
seyrine sebil
( s) uskun susuzluğu
su gibi vakiler deminde yalnızlığı

 
Ey yalnızlık !
cezan kime kendine mi bana mı
yoksa su diye içime çektiğim yalnızlığıma mı

 
fark etmez artık !
doğmasaydın dünyama
varlığında bir yokluğunda
bugünümü bilmezsem
yarınlarım yalnız kalır

fark etmez artık !
her gittiğim yerde sen olsanda
bir ömür boyu hayat alışır sana

 
yalnızlığımı topladım parelendim
yalnızlığımla iyileşmem gerek
 
 
onyediAğustosikibinondört
Gülay GÖKTÜRK

( Yanlızlık Ve Kadın başlıklı yazı GöktürkGülay tarafından 2.09.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.