Bilirim sebebini; sormam ki neyin nesi
Bilmeyen zanneder ki, kuşlar izinli bugün...
Bir başka gür çıkıyor deli rüzgârın sesi
Ağaçlar müteessir, dallar hüzünlü bugün.


Haz almasa da duyan ecelin şarkısından
Yaprakların kulağı "gel" diyecek sedâda
Sararmış çehreleri ölümün korkusundan
Akleden insan için ibret var her vedâda.


Yine mevsim o mevsim; aylardan Eylül ayı
Ne kelebekten iz var, ne bal yapan arıdan
Tavşanlar yuvasında, kış uykusunda ayı
Ekin vakti yan yatan ümit kesmiş darıdan.


Ağustos sıcağından yaka silken ayazlar
Çıkarmış kış gelmeden kılıcını kınından
Karınca duasında yine aynı niyazlar
Tedbiri dünden almış; pek emin çıkınından.


Sökülünce nişanı gündüzün yakasından
Göz kırpmaz olmuş sabah sımsıcak şuasıyla
Geçilmiyor geceler ayın fiyakasından.
Mehtap endam ettikçe yıldızın duasıyla.


Son kırlangıç sürüsü göçerken destursuzca
Çatık kaşlı bulutlar ha kızdı ha kızacak
Düzen ahenk içinde; işliyor kusursuzca
Ta ezelden başlamış, kimmiş bunu bozacak?


Kim bilir kaç Eylül'e tanık oldu bu gözler
Yaş aldıkça artmakta efkârlı zarın harı
içimden geçenleri dil tarifte tökezler
Bu sonbahar ömrümün belki de son baharı...


Mecit AKTÜRK

( Eylülün Kaleminden başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 1.09.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.