Tarife yeltendim en zor olanı;
Kolayı tek sözde buldum Efendim...
Gönül çağrısına ortak ettiler;
Yazılan nâmede puldum Efendim...
Mevlânâ’nın dergâhında eylenen;
Yunus oldum dilden dile söylenen;
Pir Sultan'la zindanlara boylanan;
Zincirler vurulmuş koldum Efendim...
Kerem'le tutuştum, Mecnun'la yandım;
Aslı'yla inledim, Leyla'yla kandım;
Hakk'a secde ettim, Hakk'a inandım;
Ferhat’la dağları deldim Efendim...
Nicesinin kucağında saz oldum;
Sevdalıya ilham veren haz oldum;
Hazan oldum, bahar oldum, yaz oldum;
Gülmeyen yüzlerde güldüm Efendim...
Kapı kapı, sokak sokak sorulan;
Huzuruna 'Besmele'yle varılan;
"Çıkarsa" diyerek, hayra yorulan;
Fincanlar içinde faldım Efendim...
Galibi ben oldum herbir savaşın;
Gölgesi ben idim bu dağın, taşın;
Âşık Veysel ile Neşet Ertaş’ta;
Mızrabı vurduğu teldim Efendim...
Seyyâh edip diyar diyar gezdiren;
Nicesine akıl-fikir bozduran;
Ağmalara gece ferman yazdıran…
Ahrâzı söyleten dildim Efendim...
Kimsesizin yüreğinde yurt olup;
Hâl bilmezin hâllerinde dert olup;
Ve Eyyûb’un yarasında kurt olup;
Nicedir bir canda kaldım Efendim...
'Elif'te ben vardım, 'mîm'de ben vardım;
Kederde, efkârda, gamda ben vardım;
Yandıkça buz tutan mumda ben vardım;
Üşüyen kalplerde çuldum Efendim...
Petek petek oğul veren aşığa;
Ben yürüdüm adım adım ışığa;
Yürek sofrasında dolan kaşığa;
Gönül kovanından baldım Efendim...
Musâ âsâsıyla denizden geçtim;
Rüyayla diyârdan diyâra göçtüm
Gâhi şarap içtim, gâh zemzem içtim;
Evvel’den Ahir’e doldum Efendim...
Ali ALTINLI – 06/02/2014
Saat: 12:07