Yedinci kattan düştü evvel zamana bir şiir… Hayal dağına tanrı misafiriydi aşk

 

 

Soğuktan daha soğuktu yol çatları,

Karanlıktı

Donuk bakıyordu zifiri vakitlerin,

Parmak uçlarındaki sarkıtlar

Üşüyordu on iki tanrının sofrasında,

Son kibrit çöpüm

Ölümlüydü aşk

Ölümlüydüm…

Çal dedim,

Tanrıların ateşini Prometheus’a

 

Birbirine sürtündü

                                                    Devasa ağaçların kavları

Kurban taşları kıvılcımlandı sunaklarda

Yanmaya hazırdı,

Kendini yakamayan canım

Sarardı yangın çiçekleri

Turunculaştı,

Akkorlandı kırmızı

Közlendi duvaksız düşlerimin,

İğne delikleri

 

Kuşlar vardı çok kanatlı

Hayal tüylü

Kıvrık gagalı

Ciğerlerim korktu alabildiğine,

Öfkelerden

Kovuk oldu ağaçlara,

Tapılmış yalnızlıklar

Gölgemi sakladım zincirlerden,

Amfora kapağına

 

Üzüm toplama zamanıydı,

Tahta fıçıların

Bir avuç balçık,

Kırmızı sürdü kuru dudaklarına

Topuz yaptı saçını,

Çatlamış toprak

Mayalandı Pandora

Üç tanrının yasağına meraklandı,

Sandık kilitleri

Suları doğurdu ölümlülerin gözyaşları

Azat edildi haykıran umut

Gülümsedi hayal dağlarının zilsiz etekleri


Suadiyeağustosikibinondört

Demir Mutlugil

 

 

 

 

( Üç Tanrının Yasağı başlıklı yazı DemirMUTLUGİL tarafından 22.08.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.