Misilleme bir aşkın
Yegâne iki kahramanıydı
onlar…
Onlar kim mi…
İki âşık matem tutan
Kavuşulmazlığın kıskacından
Ve bihaber dünyadan
Yalayıp yutarken zaman…
Ebedi bir istirahattı
İki kalbin daldığı o
ezeli uyku
Biraz vurdumduymaz
Bir o kadar yalnızlık
Almışken kıskacına iki
aşığı.
Peyder pey dökülen
gözyaşı
Ve derken
Yavaş yavaş adımladılar
o bitimsiz yolu.
İzzeti ikramdı sair
duygular
Birinin adı hüzün
birininki hicran.
Kifayetsizdi zaman
Yetersizdi yaşam
Soluk ve silik
suretlerdi
Bu aşkın izdüşümünde
elde kalan.
Kaftanını giydi adam
Hırkasını ilikledi
kadın
Duyarsızdı kim varsa
geride kalan.
İzafi idi aşkın teorisi
Yanık bir türküydü
Bu hikâyenin güftesi
Zehir zıkkım oldu yaşam
Tek gördükleri dipsiz karabasan.
Yalnızdı aşk
Yalnızdı kadın ve adam
Tek kişilik idi aslında
tüm yaşanan
Biraz ondan biraz
bundan
Pusulası sevda idi
Kim varsa yolunu
yitiren.
Düşmanları vardı pusu
kuran
Düşmanlar olmasaydı
Olamazdı ve yetemezdi
güçleri
Adına dünya denen o
devrik düzen
Ve devrik cümleler,
Teğet gönüller
Bir o kadar paralel
hayatlar.
Gerçekti aşk en az
yalan kadar
Yalandı aslında aşk
Bilindik son kadar.
Klişe olmuş ne varsa
Yakıp giden kim ise
Geride kalan tek bir
cümle:
Seni çok sevmiştim…