Gittin...
hiç seslenmedin,
nefesinin masumiyetini ruhuma elemle zerk ettin
Niye böyle ettin,
hali perişanlığımı aşikar eğledin,
ses vermedin ve görünmedin
İncesaz misali, verem iltica etti sineme sanki,
net ses vermiyor inan ki gelmedin
Gözlerim
serabın ahında ağlar
İçim kan ağlar, nar ruhumda başlar,
hasretin didarı azap diliyle gönlümü sarar
Umutlarım arar, biçareliğim efkarını aralar,
kuytu düşlerin hicranı ruhuma akar
Gel göçmeden, nefesim tükenmeden, henüz
umutlarım var iken, sevda halimi yakar
Gün
gölgenden akseder, ne keder
Dert bu değil, hasret bizar lığıma surların esrarını şehre eder,
umut sanki bin beter
Sabır olmasa, kanaat kalbimde anlaşılmasa,
yaşamak nefes olmak olsa neye yeter
Temaşa ettiğim derya ruhumun serencamına neler söyler,
dilim ancak sükuta erer
Demek ki
ölmek şimdiden
mukadder olmuş halim için meğer
Gün biter, gece melalimde efkarıyla akseder,
susmak gerekiyormuş bu saatte meğer
Hazan başka keder, yalnızlığıma zemheri refakat eder ,
nefes müddetine böyle erer
Kabir haşyet içinde ruhuma aşina olmuş bir değer,
hesap var kalbimde nasıl cevher
Artık ses verme,
nefesin firkatine de kaybolma
Gönlümün gül-i Nihal'isin hiç solma,
kalbi ülfetin ve engin suhuletinle abat ol yaşa
Umutlarını soldurma, yalnızlıkla arkadaşlık kurma
ve bir nebze olsun halimi anla
Hiçbir zaman anmamış olsan da, kahrederek
nefesinde bizar bıraksan da aldırma
Mustafa Cilasun