seninki göğüslük[1] filen keymiş haralda

bicikleri höyle (y)okarda,

inanmazsın ta hurda

sankine ben burdayın deye

sanısın gözümün içine içine sokuyoru

füzeler kendinden yarım metiro ilerde

ya Rebbim ya Resullah..!

“tö(v)be-stağfir töbee

bi iş var bunda ya

şaş gari ..

ne demeye getiriyoru

aklı sıra bi(r) haltlar ediyo

canı bişiy isteyo

emme

bekleyip görcez de!.

dur bakalım bi du(r)”

amaaan bana ne…

 

ortadaki lafa bile takmadan

şapbadak

“-nassısınız abi” falan

taha düne ğadak “aga”ydı

ulen bi lafazan

bi lafazan olmuş seninki!

her ilafın işinde,

gör bi

utanmayı-arlanmayı atmış vallahi

i(n)sanın gözlerinin işine işine bakıyoru ku

benin deyen adamın başını döndürcek

içini yakacak zilli

hani de(ye)cen

senin de içinde ılık bişiy aymayyo mu?

imkan mı var len

valla vız gelir-tırıs geder

eğerinem döner de bi anık bile bakarsam

iki gözümün ikisi birden öğüme aksın

hemi de Özlem var işin işinde yahu!

işin asıl can alıcı nokdası o

de(ği)lise ferişdah olsa bana ne

 

Özlem aklımdan geçenneri annayo mu ki

nasıl seğirdiminen, uçalak geldiğimi!

emme hu an etibarıynan çaresizliğimi

orda olduğunu bildiğim halde

ona bakmaya gıyamadığımı

cesaret edemediğimi

utandığımı?

için için yandığımı

bilmez mi!

aah Özlem ahh!

valla ben Özleme ne zaman

            “-hoş geldin” dedim

“ne zaman tokalaşdım”

“elim, eline değdi mi,

            değmedi mi”

“anasının elini öpdüm mü”

“annıma ğötürdüm mü”

“o bana bişi dedi mi”

ben O’na ne dedim?

“Özlem bana ne dedi”

böğün dahi vallahi-billahi bilmeyon

biliyosam namerd olayın..

 

sekiye[2] geşdim bi götlük yer buldum

sığışdım[3]

namaz hocasına getmiş gibi oturdum

put gibi,

hiş bi yannıma bakamadım..

hani “lök gibi” derler ya işde öyle

sükut!

ne bi lafa garışıyon

ne de; ne edeceğimi biliyon

sanısın mefta..

 

gafamda kırk dilki dolaşıyo

birinin guyruğu ötekine dokanmayo

ne kel dayısından,

ne kel dayısının gızı Kel Hacçadan

o ğüne ğadar o ğadar

nefret ettiğimi bilmeyodum

esiden ha var ha yoğudular

hinci aramızda garaçalı yahudular

atsan atılmaz, satsan satılmazlar

 

len bunnar kendilerini ne zannediyollar yahu

ikisi de; her boku biliyollar

her olayın, her ilafın içindeler

her fukuattan

her şeylerden habarları var

kim gelmiş, kim getmiş

kim kime ne demiş

acanıs ne demiş

ıradıyo tiyatrosunda ne olmuş

arkası yarınlar!!

kim kime ne türkü isdemiş

kim hankı türküyü çağırmış

hele Kel Hacça’nın ağzı açılsın da

gonserve, ireçel, işlenti, çeniz

biz medeniyet tarlasından;

biz vız gelmiş, tırıs geçmişiz!

 

[1] göğüslük: sütyen

[2] seki: duvar dibinde yüksekçe oturulabilecek yer, teras

[3] sığışmak : sıkışmak, yer bulmak

( Özlem U-karadayı başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 20.08.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.