Hesne Ğelin,
beni gayfadan ça(ğı)rdı
sırtına o Şabanı da ebişdirmiş
“-len çocuuuk bura bak bii”
..?
“leennn
sana deyon o(ğ)lan baksene”
..
“-Hesne Gellabam
sana deyon o(ğ)lum bak bii”
“-Gelleba buyur”
“-buruya ğel bii
sana bişi decen”
…
“-mücüdemi isderin bak! ha;
“..”
“ona ğöre,
“…”
“demedin deme”
“..”
Özlemden bi habar,
el gadar kıyat parçası da olsa
mekdup mu varıdı acaba
gayfadağı cemi cümle ahali
bana bakıyoru
Allah var hinci
“-buyur gellaba” dedim
“..”
“mücüden mücüde osun”
içimde bi kürpüldeme[1]
soluğum daşdı valla
yonusa Özlemi
“bana isdeyvicekler mi”,
demek ebece(ği)zim,
emmimgile demiş ha!
hadi hayırlısıyna(n)
“gardaşııım!..”
nutgum dutuldu hadi gari gellaba
ne decesen deee..
“Alla(hı)n en sevgili gulu”
“Alla(hı)n en deliğannı gulu”
“Alla(hı)n en talihli gulu”
“Alla(hı)n bitecik gulu”
nayet deyceğni dedi
“-Özlem sizin evde”,
.!
o an uçu, bu hepisinden daha
mühimidi valla
hayal edebileceğimden
çok çok fazla bişiy
özlemi sana vermişler den daha geğerliydi bu!
yani isdemişler isdememişler
vermişler, vermemişler
mektubu almış almamış
garşılık vermiş vermemiş
gönnü bendeymiş değilimiş
hiş birinin hiş bi ehemmiyeti yok o an itibarı ile
ta o gadar
şükür!
bin kere şükür