Eğer Islâm`ı tek kelime ile anlatmamız istense, ’Namaz’ diyebiliriz. Bu yüzden Allah Rasülü namazı, dinin orta direği diye nitelemiştir.(el-Hindî age. I/278 (1372, Ebu Naîm`den.

İnsanlar Allah`ı tanımak için yaratılmışlardır. Allah`ı iyi tanımanın sevmenin en güzel göstergesi namazdır.

Namazın toplayıcılık niteliği vardır. Namaz bütün ibadetlerin bir bileşkesidir.. (Imam Rabbani Mektubat`ında bunu güzel izah eder.

Namazı Yaratıcımız (c.c. imana denk tutmus ve kıble değiştiginde, geçmiş namazlarımız boşa mi gitti? diye soranlara, Allah sizin imanınızı zayi etmez buyurarak, namazdan ’iman diye söz etmiştir. (K. Bakara (2 143.)

Bu yüzden sevgili Peygamberimiz (s.a.s.`in arkadaşları da: Biz namazdan başka hiçbir ibadeti terketmeyi küfre yani. kâfir olmaya denk saymazdık demişlerdir.

Dünyada en üst makamdan en aşağı görülenine kadar herkesi aynı safta toplayıp, Allah`ın karşısında hepsinin insan olarak eşit olduklarını namaz kadar vurgulayan bir başka eylem yoktur.

İnsanın bedeninin gıdaya ve çeşitli vitaminlere ihtiyacı olduğu gibi, ruhunun da gıdaya ve vitaminlere ihtiyacı vardır. Ruhun temel gıdası namazdır. Ve insanın bedeni çeşitli kirlerle kirlendigi gibi ruhu da kirlenir. Namaz bu her iki kiri de temizler.

Namaz insanı yalnızlık duygusundan kurtarır. Günde en az beş defa tekbir alırken dünyayı ve içinde bulunanları arkasına atan, bu hareketiyle en azından şunları demek ister:

Bütün dünya bir yana olsa bana Allah`ım yeter. Ben ondan başka boyun eğecek kimse tanımıyorum.

Allah-u Ekber = En büyük Allah`tır, diyorum ve benim namazıma O`nun ihtiyacı olmadığını da böylelikle itiraf ediyorum.

Namaz sevgili Peygamberimiz aracılığıyla bizzat Yüce Allah`ımızın bize gönderdiği bir hediyedir; onu nasıl reddederiz?

Namaz Miraç hediyesi olmakla mü`minlerin Miracı sayılmıştır. Yani namaz insanı manâ âleminde alabildiğine yükselten bir asansördür. Ona tutunmayanlar aşağıların aşağısında kalacaklardır.

Namaza belki de en az muhtaç olan insan, Allah`ın Rasûlü Muhammed`dir. Ama o, aynı zamanda namazı en iyi anlayan insandır. Bu yüzden onun, ayakları şişecek kadar namaz kıldığıolurdu. Aişe annemiz ona bir seferinde acıyarak: Ey Allah`ın Rasûlü, Allah senin geçmiş gelecek bütün günahlarını bağışladığını söylüyor, öyleyse kendini bunca yormak niçin? diye sorduğunda O da:

Şükreden bir kul olmayayım mi? buyurmuştur. (Buharî tefsir 48, teheccüd 6; Müslim, münafikûn 79, 81. Demek ki namaz, Allah`ımızın verdiği sayısız nimetlere karşı da bir şükür, yani tesekkürdür.

Artık kalp temizliğinin nasıl olduğunu daha iyi anlıyor olmalıyız. Demek ki, kalp temizliği namaz kılmamayı değil, daha çok kılmayı gerektirir.
Ancak namazın bütün bu iyi etkileri için bir şart vardır: Onu Allah`la yüzyüzeymis gibi kılmak. Yani huşu ya da ihsan. Kendisini Allah`la konuşuyor sayarak o şekilde namaz kılmak. Onun için namaz kılanın önünden geçilmez. Konuşanlar, arasından geçmek terbiyesizliktir.

Bu yüzden Allah, kurtuluşa erecekler içerisinde öncelikle namazlarını huşû içinde kılanları sayar.
(Mû`minler elbette kurtulacaktır: Onlar ki, namazlarında huşuludurlar, boş şeylerden yüzçevirirler, zekâtlarını verirler, ırzlarını korurlar..:` K. Müminûn (23 1-9.)

Allah
’Beni anmak için namaz kıl. (Tâ-hâ (20 14.) buyurur. Demek ki namaz Allah`ı anmak yani zikretmek ve hatırlamak için kılınır.

Allah (c.c.) : dosdoğru kılınan namaz insanları her kötülükten alıkoyar. (Ankebût (29 45. buyurur. Bunu herkes, kırk gün değil, sadece bir hafta, hattâ bir gün huşû`lu namaz kılmakla açık seçik görür. Ama olabildiğince Hakkı ve hakikati düşünerek,onunla o yüce Rabbin huzurunda bulunduğunun bilincinde olarak.

Bu yüzden Allah Rasûlü dünya meşgaleleriyle yorulduğu ve sıkıldığı zamanlarda: Ey Bilal, kalk da bizi ferahlat! (Ebû Dâvûd, edep 78; Müsned V/364, 371. yani, ezan oku da namaz kılalım, buyururlardı.

Onun arkadaşlarından bazıları da namaza durduklarında Allah`tan başka her şeyi unuturlardı. Hattâ birisinin sırtına ok saplanmışti. Acısına dayanamadığı için çıkaramıyorlardı. Bu yüzden o namaza durduğunda çıkardılar. Duymamıştı bile. (Benzer bir olay için bk. Kandıhlevî, Hayâtu`s-sahabe NI/605.

Bir başkası, namazda hatırına gelip kendisini Allah`ı anmaktan alıkoyduğu için, çok değerli hurma bahçesini Allah Rasûlü`ne bağışladı. (bk. Kandıhlevî age NI/544; Ibnü`I-münzir, et-Tergib I/316.

Nasıl namaz kılmayız? Nasıl AlLah`a kulluğu kabullenmeyiz? Nasıl çocuğumuza namaz kıldırmamakla ona acıdığımızı zannederiz? Namazın yaşınıda, onu emreden belirliyor ve elçisine: Çocuklarınız yedi yaşına gelince onlara namaz kılmayı öğretin ve onları namaza başlatin, on yaşına geldiklerinde de, eğer namaz kılmadıkları olursa, dövün, yataklarını da ayırın.dedirtiyor. Gerçekten de çocukken başlanılmayan şeylere sonradan alışmak çok zordur.

Yaratılanların en şereflisi olan ve kainatta yaratılmışların bir çoğundan üstün kılınan insan dünyada belirli bir süre yaşar ve zamanı gelince yaratıcısına geri döner kabrimiz ilk sorgu sualden sonra ya bir cennet bahçesine yada bir cehennem çukuruna dönüşür.Asıl hesap kitap mizan ise kıyamet koptuktan sonra başlayacaktır.O gün kimseye haksızlık yapılmayacak inceden inceye her şey sorulacaktır.İlk sorulacak olan da namazdır.

NAMAZA.ÇAĞRI (KURTULUŞ SEFERBERLİĞİ:

Kulun Allah a en yakın olduğu anı secde anıdır.Düşünelim,bizi yoktan var edene bizi yaratan ve bize en güzel nimetlerini lütufkarca sunan Rabbimize neden yakın olmayalım ona nasıl şükreden bir kul olmayalım.O bizi her namaz vaktinde huzuruna davet ediyor ezanlar bu daveti beş vakit kulaklarımıza duyuruyor..Ama gönül gözlerimiz körleşmiş öylesine dünya meşgalesiyle dolmuşki Hakkın çağrısını can kulaklarımız duymuyor,çünkü o çağrıya kulaklarımızı tıkamış,gözlerimizi kapamışız.

Günümüzde insanlar namaza ve ibadetlere karşı maalesef duyarsız kalmıştır.Uyanalım bu gaflet ve delaletten değerli kardeşlerim.Hazreti Muhammed size şu dağın arkasında bir düşman var dese inanmazmısınız,
elbette inanırsınız öyleyse yüce peygamberimiz ölüm ötesinde sonsuz bir hayatın varlığından ve cennet cehennemden bahs ediyor bütün ayet ve hadisler gördüğümüz bazı rüyalar dahi ahiretin varlığını ispatlıyor.Akıl mantık dahi bu hayatta yapılanların ahiret hayatında bir yansıması olarak kimi insanların azaba kimi insanların cennet nimetlerine kavuşacağını kabul etmekte.Öyleyse bizi bu yakın tehlikeden koruyacak ibadetlerimizi niçin ve nasıl yapmayız.Bizi bundan alıkoyan nedir.

Kulun Allah a en yakın olduğu anı secde anıdır.O bize şah damarımızdan
daha yakın olduğunu bildiriyor.Ya biz ona ne kadar yakınız.Allah ile aramıza aslında hiç bir şey hiçbir gölge varlık giremez,ama biz o kadar çok varlık koymuşuz ki aramıza ana baba evlat iyal mal mülk şöhret para herşey aramızda bir engel olmuş.Allah u Teala bizi her namaz vaktinde ilahi huzura davet ediyor.Beş vakit namaz günde beş kez yapılacak nefis muhasebesidir aynı zamanda hesap günü yapılacak yoklamanın bir provasıdır.Daha ne kadar bir süre yoklamalardan kaçacağız.O her namaz vaktinde bizleri ruzi mahşere çağırıyor huzurunda görmek istiyor biz ise Rabbimize yaklaşmayı reddediyoruz.

Kardeşlerim gelin NAMAZ SEFERBERLİĞİ başlatalım.Deneyelim bir
hafta ihlasla Namaz kılalım bir daha bırakamayız.eneyelim bir şey kaybetmeyiz.Namaz kılan insan gıybetten,hırsızlıktan,zinadan,içkiden her türlü haramdan ve günahtan uzak durur tiksinir.Namaz kılan şöyle düşünür ister istemez.

Ben şimdi birini çekiştireceğim ve sonra Allah ın huzurunda secde rüku
yapacağım peki ama hangi yüzle der ve dedikodudan kendini hemen men eder. Bir ibadet bizi binlerce günahtan korur.

NAMAZ KILMAYAN İNSANIN GÜNAHLARA VE HER TÜRLÜ TEHLİKEYE KARŞI KORUMA KALKANI YOKTUR..NEFSİNİN PEŞİNDE KOŞAR,HER TÜRLÜ GÜNAHI İŞLER. ALLAHIN KORUMASINDAN DA MAHRUMDUR.TOPLUMDA DA HİÇ BİR DEĞERİ YOKTUR BU İNSANIN.SÖZÜNE ŞEHADETİNE RAĞBET EDİLMEZ.BU DÜNYADA MUTSUZ VE HUZURSUZ BEDBAHT BİR HAYAT SÜRER.HİÇBİR EĞLENCE ZEVK ONU MUTMAİN ETMEZ.KENDİSİYLE VE CÜMLE CİHANLA SAVAŞIR DURUR. ZİRA İÇ BARIŞI HUZURU BULAMAMIŞTIR.HER BAKTIĞI GÖRDÜĞÜ VARLIĞI İÇİNDE BESLEDİĞİ KORKUNÇ CANAVARIN NEFİS DÜŞMANININ SURETİNDE GÖRÜR VE SALDIRIR.BU DÜNYADA GÖRDÜĞÜ AZAPTIR. AHİRET AZABI İSE ÇOK DAHA ELİM VE ÇOK DAHA KORKUNÇ VE ÇETİNDİR.VALLAHİ VE BİLLAHİ ALLAHA İNANDIĞINIZ GİBİ AHİRET GÜNÜNE DE İNANINIZ SİZLERE YAKIN BİR TEHLİKEYİ HABER VERİYORUM.O GÜN HİÇ BİR NEDAMET HİÇ BİR PİŞMANLIK HİÇBİR MAAZERET KABUL EDİLMEYECEKTİR UYANINIZ GAFLETTEN ÇOK GEÇ OLMADAN SON PİŞMANLIK ASLA FAYDA ETMEZ.

Namaz aynı zamanda iç ve dış temizliktir.Abdest alırız maddi temizlik yapmış oluruz bedenimiz hastalıklara mikroplara karşı korunur.Namazı kıldığımızda ruhumuz ve kalbimiz manevi uzuvlarımız temizlenir.Manevi duyu organlarımız işlemeye başlar.İbadet ettikçe tehlikeleri sezer ve kendimizi korur hale geliriz.Ayrıca namaz kıldıkça günahlardan arınır günahların boğucu,ezici baskısı olan vicdan azabından da korunuruz.

Hz.Muhammet SAV. şöyle buyuruyor:

’KİM BENİM GİBİ ABDEST ALIRE VE ÖĞLE NAMAZINI KILARSA SABAH İLE ÖĞLE ARASINDA İŞLEDİĞİ TÜM GÜNAHLARI ALLAH AFFEDER.’

Haydi kardeşlerim vakit bu vakit fırsat bu fırsat böyle bir frısatı neden kaçıralım ki.? İki namaz arasında işlediğimiz günah kirlerinden de arınırız.Tabii nasıl olsa namaz kılıyorum istediğimiz yapayım kurnazlığına düşenler ancak kendilerini kandırıyorlar.Allah amelleri niyetlere göre değerlendirecektir.

Mesela,Basit bir mülki amirin emri karşısında hemen boyun eğen ve hayatı boyunca bu emirlere karşı gelmeden vazifesini ifa eden biz insanlar,kainatın yüce yaratıcısının bunca emri ve ısrarı karşısında tir tir titrmememiz gerekmez mi? Diyelim ki amir bizi seviyor,niyetimizde çok temiz ama çağırdığında huzuruna gitmediğimizde amirin bizi işimizden kovma hakkı olduğunu bilir ve hemen koşarak gideriz.Oysa Rabbimiz malikül mülktür en büyük amirdir O günde beş vakit bizi huzuruna çağırıyor ve biz huzuruna varmayı reddediyoruz.Hangi cür et ve hangi cesaretle koskoca alemlerin Rabbinin emrine karşı geliyor ve bu halimizde de ısrar ediyoruz.Cahilce ve gafilce vahim bir cesaret.

Kardeşlerim ölmezden önce ölünüz diyor fahri alem efendimiz.Bunun anlamı şudur ölmeden önce nefsinizi bütün çirkin iğrenç zevk ve sefahatından alıkoyunuz nefsinizi emriniz altına alınız ve nefsinizi her an sorgu hesaba çekiniz demektir.Rabbimiz bize ihsan ettiği sonsuz nimetlere karşı en güzel şükür olarak namazı bize bir lütuf olarak bahş etmiştir.Gelip geçmiş tüm günahları affedilmiş olmasına rağmen Allahın resulü niçin gece gündüz topukları şişinceye kadar namaz kılıyordu.Şükreden bir kul olmayayım mı diye açıklıyordu sürekli ibadet etmesindeki hikmeti..Öyleyse namaz kılmayan bir kul,Rabbine layik ı veçhile onun emrettiği gibi şükrettiğini asla ve kat’a iddia edemez.
Namazı geciktirmeden,ertelemeden,Allah ı unutmaktan ve Allah katında unutulmaktan kurtulmak istiyormusunuz...İşte size en kolay ve kestirme yol beş vakit namazı saygıda ve sevgide kusur etmeyerek huşu ve huzu içinde kılınız.

Namazı kılmayı, ikame etmeyi en büyük iş ve uğraş edinelim.Allah ı (C.C.) ve peygamberini (SAV.) seviyorsanız hayatınızda birinci önceliği ona ve habibine veriniz.Eğer işiniz,eşiniz,aşınız dünya meşgaleniz birinci öncelikteyse siz gerçek
anlamda ya Allahtan korkmuyor yada O nu gereğince sevmiyorsunuz demektir.
Hayır seviyorum diyorsanız öyleyse buyrun namaza kendinizi test edin sevgili müslüman kardeşlerim.Eğer namazdan bir balığın suda zevk aldığı gibi zevk alıyorsanız gerçek anlamda inanmışsınız demektir.Hayır şu eziyet bitse de bir an önce gitsek diyor büklüm büklüm kıvranıyorsanız gerçek anlamda inanmıyoruz yada dünya meşgalesi sizi Allahtan uzaklaştırmış demektir.Lütfen samimi ve ciddi olalım,hiçbiririmiz layusal hesaptan beri değiliz hepimiz birer sıradan kuluz yaratılmış olmamız bunun en büyük delili.Biz kuluz Allah meliktir.Onun mülkünde yaşıyorsak onun yasalarına uymak zorundayız.Allahı ve ona ibadeti hayatımızda birinci sıraya koymadıkça gerçek huzuru ve saadeti bulmamız mümkün değildir can dostlarım.Allah ı çokça analım ve onun ipine sımsıkı sarılalım.
Mutluğu nefsimize ağır gelen ibadetleri ısrarla yapmakta bulalım,göreceksiniz mutluluğu ve sonsuz huzuru yakalayacaksınız.


GELİNİZ BU KORKUNÇ VE KÖTÜ GİDİŞATA BİR DUR DİYELİM.DÜNYAYI VE ZAMANI BİR KAÇ DAKİKA DURDURALIM ZİHNİMİZDE.BÜTÜN BU GERÇEKLER KARŞISINDA NAMAZ KILMAYA KARAR VERDİKMİ HEMEN BAŞLAYALIM VE EVİMİZDE AİLEMİZDE ÇEVREMİZDE BİR NAMAZ SEFERBERLİĞİ BAŞLATALIM.HAYDİ KAİNATIN SAHİBİ ALEMLERİN RABBİ BİZİ HUZURUNA ÇAĞIRDIĞINDA İLK İŞİMİZ ELİMİZDEKİ HERŞEYİ FIRLATIP GELİYORUM LEBBEYK YA RESULALLAH DEYİP NAMAZA KOŞMAK OLSUN.KİMSE BİZİM RIZKIMIZI VERMİYOR ÖYLEYSE BİZİ NAMAZIMIZDAN ALIKOYMAK İSTEYEN TÜM ENGELLERİ AŞIP NAMAZA KOŞALIM.

HAYDİ ÖLÜMDEN HAYATA KOŞANLARIN KOŞTUĞU GİBİ,KIYAMET KOPUP YENİDEN HAŞR OLUNMUŞ HUZURA ÇAĞIRILIR GİBİ NAMAZA BÜYÜK BİR ŞEVK VE HEYECANLA KOŞALIM.NAMAZ SIRAT I MÜSTAKİMDİR, Kİ ONU ANCAK MÜSTAKİM DOSDOĞRU OLANLAR KILAR.

KAİNAT BİR GÜN DEFTER DÜRÜLÜR GİBİ DÜRÜLÜR,GÖK BİR BAKIR GİBİ ERİTİLİR,YILDIZLAR DÖKÜLÜR.HERŞEY O GÜN YOK OLUR.ALLAHTAN BAŞKA HERŞEY BİR GÜN YOK OLMAYA MAHKUMDUR.RUH İSE HAKKIN NEFHASIDIR.O YOK OLMAYACAK YAPTIKLARINDAN HESABA ÇEKİLECEKTİR.İSRAFİLİN SURUNU İŞİTEN TÜM CANLARIN DİRİLDİĞİ GİBİ ÖLÜM UYKUSUNDAN UYANIP NAMAZA KOŞALIM.
RABBİM KULLARINA HER VAKİT NAMAZINDA ÖDÜLLER VERİR.O NİMETLERE ÖDÜLLERE KAVUŞMAK İÇİN NAMAZI İHMAL ETMEYELİM KARDEŞLERİM.YA TEVBE KAPISI KAPANIRDA YAŞLANINCA KILARIM DEDİĞİNİZ O GÜN GELDİĞİNDE HAKKIN HUZURUNA EBEDİ ÇIKACAK YÜZDEN MAHRUM KALIRSAK.OLMAZMI BÖYLELERİNİ ÇEVRENİZDE MÜŞAHADE EDERSİNİZ.UNUTMAYALIM Kİ ALLAH AFFEDİCİDİR DEYİP BİZİ ONA İBADETTEN ALIKOYAN BOŞ BİR TEVEKKÜLÜ BİZE HOŞ GÖSTEREN ŞEYTAN VE NEFSİMİZDİR.ALLAH ELBETTE AFFEDİCİDİR RAHMANDIR RAHİMDİR BU ALEMDE HERKESE ŞAMİL OLAN RAHMAN İSMİ YANINDA RAHİM İSMİYLE RAHMANİYETİYLE MÜMİNLERE İNANANLARA TECELLİ EDECEK CENNETİNİ GERÇEK ANLAMDA ONA İNANIP İNANDIĞI GİBİ YAŞAYANLARA TAHSİS EDECEKTİR....

BİZLERİ HESAP DEFTERİ SAĞ TARAFINDAN VERİLENLERDEN EYLE ATEŞİN YARANLARINDAN ŞEYTANİLERDEN DEĞİL,NURU İLAHİNİN VE RAHMANIN YANDAŞLARINDAN EYLE BİZLERE EBEDİ KURTULUŞ VE MUTLULUĞU NASİP EYLE BİZLERİ SEVİP SEÇTİKLERİNİN KATINDA KUTLU KILDIKLARINLA BİRLİKTE HAŞREYLE MÜCRİMLER BUGÜN AYRILIN DENİLDİĞİNDE MÜ’MİNLER SAFINDA KALANLARDAN EYLE AMİN.

Nihat Gülle
Şair ve yazar


( Namaz Ve Namazın Hayatımızdaki Anlam Ve Önemi başlıklı yazı şiirinprensi tarafından 18.08.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.