Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 16.08.2014
Okunma Sayısı : 3025
Yorum Sayısı : 0
İLK İSLAM TARİHÇİLERİNDEN İBN-İ HABİB ESHAB-I KEHF EFSUS-AFŞİN’DEDİR
Eski Araplar Eshab-ı Kehf olayını bilmezlerdi. Bunu Yahudilerden öğrendiler. Peygamber olup olmadığını öğrenmek için Hz. Peygambere sordular. Vahiyle geçte olsa cevabını aldılar. Konu Kuran-ı Kerime girdi. Bütün Müslümanlar Eshab-ı Kehf hâdisesini öğrenmiş oldu. Fakat böyle olmakla beraber Eshab-ı Kehf konusu Tevrat’ta yoktur. Yahudi kültüründe yoktur. Eshab-ı Kehf vakasının Hıristiyanlık tarihinde vâki’ olması gerekir. Çünkü ilk kaleme alanlar Hıristiyanlar. İlk haber olarak bahsedenler bunlar. İlk uyanış tarihlerini daâ günü olarak kabul edenler bu din içinde doğmuş olan mezhepler. Fakat İncil içinde Eshab-ı Kehfle alakalı bir satır yok. Yani Eshab-ı Kehf vakası muharref olmayan mukaddes kitaplardan sadece Kuran-ı Kerimde yer alır. Dolayısıyla Eshab-ı Kehf Müslümanlar ile Hıristiyanlar veya Yahudiler arasında çok öyle ortak vaka teşkil etmez. Yine Eshab-ı Kehf vakasını Hıristiyanların genel mezhepleri bilmez. Ortodoksluk, Katoliklik gibi. Bunu tarihte kabul edenler ise birkaç milli mezhep. Onlar da bugün yok olmuş. Zaten bunu biri o da Süryaniler yazmış. Bir ikisi Uyanış Günü olarak duasına almış. O günü uğurlu telakki etmiş. Dua etmiş. Tören düzenlemiş. Bunlar da bugün yok Hıristiyanlıkta ne Müslümanlıktaki gibi oruç ne de ibadet var. Var yok tören dua var. İncil oku, dua et, para deşir, işi bitir. Müslümanlar konuyu Kuran-ı Kerimden öğrenir. Kabullenir. Mevkiini ise Anadolu fethinde Hıristiyanlardan öğrenir. Torosların ötesine geçtiklerinde kendilerinin Efsus dedikleri Bizanslıların Arabisus dedikleri şehri bulurlar. Bura o zaman Elbistan ovasının en büyük şehridir. Burada Hıristiyanlar Müslümanlara Eshab-ı Kehf’in mağarasını gösterirler. Mağarada bunlar onların kemikleridir derler. Zaten Anadolu fetihlerinde Hıristiyanlar Müslümanlara Eshab-ı Kehf mezarı makamı olarak bir burayı gösterirler. Bunların da rivayetlerini de konuyu ilk ağızdan öğrenen Müslüman büyükleri yaparlar. Komutan elçi olarak Hz. Muaviye, komutan olarak Habib bin Mesleme İyaz bin Ganem, âlim olarak İbn-i Abbas gibi. Hemen hemen ilk dönem bütün İslam tarihçileri ziyaret kitapları bunu Efsus da gösterirler. Son dönem gördüğünü yazan bir iki seyyah tarihçi bunu Efsus’ta da Tarsus’ta da gösterirler. Evliya Çelebi gibi.

Abbâsi Devletinin başlangıcında yaşamış ilk İslam tarihçilerinden İbn-i Habib’in Muhabberi’nde Eshab-ı Kehf ile alakalı kısım. Buna göre Eshab-ı Kehf’in şehri “Efsus-İfsus”tur. İbn-i Habib’in ölüm tarihi 245-859’dur.

Bir iki müfessir hariç bunu Efsus’ta gösterirler. Bazıları coğrafi bilgi eksikliğinden Efsus’u Tarsus’la karıştırırlar. Cehaletlerini de Tarsusu diyarı Rum göstererek ortaya koyarlar. Hâlbuki İslam tarihinde Tarsus Maraş suğurudur. Diyar-ı İslam’dır. Şam diyarıdır. Şam’a bağlıdır. Efsus sa diyar-ı rumdur. Zira Torosların arkasındadır. Tabii şundan da karıştıran olabilir. Abbasilerde bir dönem Avasım bölgesinde Tarsus merkez Müslümanların elindeyse ki olduğu zaman vardır, Efsus da Tarsus’un süğurudur. Ancak köyü veya bir iki karış ötesi değildir. Aralarında şimdi ne kadar mesafe varsa o zaman da o kadar mesafe vardır. Torosların sınır olduğu ilk İslam tarihlerinde Eshab-ı Kehf ilk Rum diyarına girişte Efsus adlı bir şehirde kabul edilmiştir. Vukuu böyledir. Sonradansa konunun mukaddes oluşundan olacak her mağaranın olduğu yere yakıştırılmıştır. Araştırılmıştır. Kuran-ı Kerimdeki tarife tek uygun yer, mağara Efsus/Afşin’dir. Zira Roma mezarı değildir. Üstünde yanında mescid vardır. Roma- Bizans- Selçuklu,-Dulkadirli Vs eserleri vardır. Yönü içine güneş almayacak şekildedir. Kuran-ı Kerim’de yedi uyur bir cebbar krala karşı tevhidi savunduğu için büyüktür. Büyük, ulu gösterilmiştir. Kehf Suresi de tevhidin teslise karşı savunması şeklindedir. O halde vakanın vukuu M. I. asrın başındadır. Zira o zaman da havâri sağdır. Hıristiyanlık tevhid üstünedir. Pavlus sonrası Hıristiyanlıkta tevhid yoktur. Deciyus (M. 250) zamanında ise teslis tam hâkimdir. Hıristiyanlıkta tevhidin kokusu bile yoktur. Deciyus’un krallığı 1-2 yıl gibidir. Hıristiyanlara karşı baskısı doğrudur. Fakat bütün Roma ülkesine şâmil değildir. Bu zât daha çok ömrünü Balkanlarda harple geçirip harpte de ölmüştür. Hıristiyanlar onun zamanında İsâ Mehdi’nin dönüşünü beklemekte, askere gitmemekte, hayatın içine pek girmemektedir. Gûya İsâ (A.S.) dönecek dünyaya hâkim olacak Roma devleti de dâhil buna karşı bir şey yapamayacaktır. Onun için de Roma İmparatorluğu potansiyel güç gördüğü bu insanların üstüne sürekli gitmektedir. Hıristiyanlara göre Deciyus zamanında iş bu sebeple kaybolan yedi kişi 309 sene sonra yeniden uyanmış, askerlik yaparken kendilerinin farkına 
Varılmıştır. Bugün bu kültür sâde Müslümanlar arasında vardır. Çok yerde mezarı, makamı, mağarası vardır. Ancak bunlar arasında en çok kitapların yer verdiği bütün zamanlar buradadır denilen üstünde her milletten eserler bulunan yer Kahramanmaraş/Afşin/Efsus’tur.

ARAŞTIRMACI YAZAR
MUSTAFA KÖŞ
AFŞİN KENT KONSEYİ TARİHİ ARAŞTIRMALAR BÖLÜM BAŞKANI
KAYNAKLAR
Doç. Dr. ilyas GÖKHAN BAŞLANGIÇTAN KURTULUŞ HARBİNE KADAR MARAŞ TARİHİ
Editör: Yaşar ALPARSLAN- Serdar YAKAR 
( İlk İslam Tarihçilerinden İbn-i Habib Eshab-ı Kehf Efsus-afşin’dedir başlıklı yazı yazıcı tarafından 16.08.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.