Sigara, yeşil yaprak iken son durağımızı kara toprak eden, sayısız hastalıklara yelken açan ve nihayetinde hayatımızı elimizden alan sinsi bir düşmandır.
 
         Sigarayla merakımız tanışır ilk önce. Sonra merhaba deriz arkadaşımız, sevdiğimiz aracılığıyla. Hiç düşünmeyiz merhaba dediğimiz bu gizli yaranın hayatımıza elveda dedirteceğini… Dudaklarımızla anarız ateşten zehrini bu illetin. Nefesimizle, yemek borusundan mideye, hava yollarıyla bronşlara, hava kesecikleriyle akciğerlerimize alır, ciğerparemiz ve sonunda kılcal damarlar aracılığıyla kan kardeşimiz yaparız; ama artık sigara bize bizden daha yakındır ve o dost yüzlü düşman, can elmasımızı katre katre emmektedir.
 
         Sigaranın arsenik, benzin, kadmiyum, hidrojen, siyonit, tolüene, amonyak gibi cellâtları pusudadır. Bu cellâtlar canımızı hemen almazlar. İlk önce en değerli giysimizden başlarlar çürütmeye…
 
Aldığımız her nefeste 3700 çeşit kimyasal zehri akıtır içimize, her solukta 50 bin hücremizi öldürürler. Ağız ve yutakta tat alma duyumuzu esir alıp hayattan aldığımız tadı keserler… Daha sonra yorgunluk, uykusuzluk, el ve parmaklarda sararma, tansiyon yükselmesi, ruhsal gerilim ve kemik erimesi… Çıkmaz sokağa girdiğimizin farkına varırız ama son pişmanlığın fayda vermediğini bir kez daha anlamış oluruz. Nihayetinde damar tıkanıklığı, katarakt, kanser, beyin felci ve kararan dünyamız…
 
Ve işte acı gerçek… Her yıl ülkemizde binlerce, dünyada ise milyonlarca canımızı sigaraya kurban veririz ama kılımız bile kıpırdamaz. Bir uçak kazası olsa dünyanın gözü hemen oraya dikiliverir. Japonya’ya atılan bir atom bombası ise hiç aklımızdan çıkmaz ama sigara nedeniyle ölenlerin sayısının yapılan bir araştırmanın istatistikî sonuçlarına göre, yıl boyunca her gün 300 kişilik bir uçağın düşüşüne ya da her yıl yüz bin nüfuslu bir şehrimize atom bombası atılmasına eşit olduğunu ise hiç mi hiç düşünmeyiz.
 
Başta lise öğrencileri olmak üzere 14–24 yaş arasındaki gençliğimizi ölümün pençesine itmek için sigara illetine ‘bal’ bile katmayı düşünen şer odaklarının yaptıklarını ve sigara denilen zehir deryasının ruhumuzda açtığı yaraları sineye çekmişiz ve bakarkör olmuş bütün dünya…
 
Artık uyansın bütün insanlık; toprağa gömülmesin gonca güller… Baharlar hazan olmasın, gül benizler solmasın ve pembe hayaller yarım kalmasın…


Birkan AKYÜZ



( Nikotinli Yaşam başlıklı yazı Birkan AKYÜZ tarafından 6.08.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.